Solak, özellikle gençler arasında nefret, öfke ve şiddet eğilimlerinin ciddi boyutlara ulaştığını belirtti.
“Gençlik Tehlike Altında: 14 Bin Liseli Genç Üzerinde Şok Sonuçlar”
Adem Solak, 14 bin liseli genç üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarını paylaşarak durumun vahametine vurgu yaptı: “Gençlerin diğer insanlardan yüzde 90 oranında nefret eder hale geldiğini öğrendik. Şiddet ve suç oranlarındaki artış adeta meşrulaştı. Böyle giderse geleceğimiz açısından tablo çok vahim.”
Solak, toplumda artan seri nefret, seri cinayet ve seri şiddet olaylarının toplumsal yapıyı derinden sarstığını belirterek, “Toplum artık bu durumdan ciddi anlamda kaygı duyuyor” dedi.
Liselerde Rehberlik Hizmetlerine Başvuru Oranı Sadece Yüzde 2
Okullardaki rehberlik hizmetlerinin yetersizliğine dikkat çeken Solak, çarpıcı bir veri paylaştı: “Liselerde rehberlik servisine başvuran öğrenci oranı sadece yüzde 2. Bu çok ciddi bir alarmdır. Milli Eğitim’de rehberlik hizmetleri büyük eksiklikler içinde.”
Solak, şiddetin kök nedenlerine inmek için okul–aile eksenli sosyal arabuluculuk modellerinin acilen yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca illerde çok sektörlü ve çok disiplinli sosyal risk analiz çalışmalarının hızla başlatılmasının zorunlu olduğunun altını çizdi.
“18–24 Yaş Grubunun Üçte Biri Ne Eğitimde Ne İstihdamda”
Konuşmasında Le Monde gazetesinin “Türkiye gençliğin tamamını kaybetme riskiyle karşı karşıya” başlıklı haberine de değinen Solak, eğitimdeki kalite düşüşünün gençleri derinden etkilediğini belirterek şunları söyledi: “18-24 yaş arası gençlerin üçte biri ne okulda ne işte. Gençleri kazanmak isterken çok şeyi kaybediyoruz. Anne-babalara ve toplumun her ferdine büyük sorumluluk düşüyor.”
“Önleyici Sosyal Hizmet Modelleri Şart”
Solak, çocuk ve gençler arasında artan radikal şiddet eğilimlerine dikkat çekerek: “Artık radikal şiddet aşamasına gelindi. Bilimsel verilere dayalı önleyici sosyal hizmet modelleri acilen hayata geçirilmeli.” dedi.
Gençlik İçin Acil Eylem Çağrısı
Adem Solak’ın açıklamaları, Türkiye’de gençliğin psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan ciddi bir risk altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlara göre, hem toplumsal farkındalık hem de devlet politikalarıyla desteklenen kapsamlı bir gençlik stratejisine ihtiyaç var.