Ömür dediğin bir ırmak, ben üzerinde bir yaprak, sürüklenip götürüyor, ne mümkün yılları durdurmak.
Bu ırmaktan keyif almak için lüks bir araba, gayet lüks bir evin, bol para kazanacağın bir işin mi olmalı, yoksa, birazcık aşım ağrısız başım mı? Bunu hep beraber biraz düşünelim, hele de, Afrika’da hala açlığa mahkum edilmiş çocuklar varken.
Toplum olarak neleri geride bıraktık birde bunu düşünelim, malumunuz yeni yıl kapıda. Osmanlı dizilerinin patlama yaptığı, döner bıçakları ile diziye kilitlenmiş ekran başındaki abilerimizin videoları 2018 e çok büyük bir renk kattı, doların yükselmesi ile sakallı hacı amcaların döviz bürolarındaki kuyruk savaşına tanık olduk, her yıl olduğu gibi Acun ve medya ekibinin Türk insanı üzerindeki başarı analizlerinin meyvesini yerken, bizde tv başında kendimizi ayvayı yerken bulduk. Her yıl olduğu gibi yine uyanık davranıp diğer ülkelerin ürettiklerini satıl aldık, onlar çalıştı üretti biz yedik, Birden bire trafiğin bir canavar olduğunu düşünüp, her yere radarlar koyup cezalarla bunu önledik artık sorun yok, milli eğitim bakanımız değişti ve her yıl olduğu gibi yeni sistemler geldi, çocuklar sıkılmasın değişiklik iyidir... yani güzel geçti 2018 hala yaşıyoruz.
2019 yılından köklü değişiklikler beklemiyorum. Ama tek hayalim birbirine saygı duyan Teşekkür etmeyi, özür dilemeyi, rica etmeyi bilen, empati duygusu yüksek bireyler görmek. Herkese bol şans getirmesi dileğiyle Hoş geldin 2019