İnsan

Abone Ol

Allah insanı yaratırken onu öylesine donanımlı kılmış ki, verdiklerini kavrayıp en mükemmel şekilde kullanacağından emin, salıvermiş cennet bahçesine. Ama insanoğlu önce şeytanın dolduruşuna gelip cennetten kovulmuş, sonra da güzelim dünyamızı yaşanmaz hale getirmiştir.
Yine de insansız bir dünya düşünülemez elbet! Her şey insan için vardır ve insan her şeydir.
Yazın dünyasında insan hep farklı açılardan ele alınmıştır. Montaigne “Denemeler”inde insana insanı anlatırken, bir insanda tüm insanlık halleri olduğunu söyler. Bu halleri anlatırken de yalnızca kendini gözlemler.
Üç yüzyıl sonra ise Sait Faik öykülerinde okuruz insanı. Montaigne’nin kendisini gözlemlemesine karşın Sait Faik gözünün görebildiği her şeyi, herkesi gözlemlemiş, onlara sevgiyle yaklaşmış, her şeyin sevgiyle başladığını söyleyerek bir anlamda ‘seven insan’ı yaratmıştır.
Nietzsche’ninki ‘üst insan’dır. Camus’nun ‘baş kaldıran insan’ı, Descartes’ın ‘düşünen insan’ı vardır. Kısaca körün fili tarif ettiği gibi anlatılır insan. Kim neresinden tutmuşsa öyle. Oysa insan tüm bu anlatılanların toplamı değil midir?
Süryanos Mevlana’nın öğrencilerinden biridir. Bir gün ulu orta konuşmalarından dolayı yakalayıp kadının önüne çıkarırlar. Kadı sorar: “Sen Mevlana’ya Tanrı diyormuşsun, doğru mu?”
Süryanos açık sözlülükle, “Yalan!” der, “ben Mevlana’ya Tanrı demedim, Tanrı’yı yaratandır dedim. Tanrı benim ama bunu yıllardır bilmiyordum, bana Tanrı olduğumu Mevlana öğretti.”
Süryanos’u çıldırmış zannederek serbest bırakırlar. O da gidip Mevlana’ya olan biteni anlatır. Mevlana, “Kadıya deseydin ki” der, “yazıklar olsun sana, eğer sen de bir Tanrı olamadıysan!”
Aslında her insanın bir Tanrı olduğu düşüncesi orta çağın en karanlık dönemlerinde, skolastik düşüncenin bir ürünü olarak Scottus Eriguena tarafından da dile getirilmişti: “İnsan bir sırdır; çünkü insan da bir Tanrı’dır.”
İnsanın bu bilince erişemediğindendir dünyadaki savaşlar, iktidar hırsları, aç gözlülükler ve insanın insana yaptığı tüm kötülükler...
Öfkesi, bilmediği içindir!
Kendisine verilmiş aklı kullanamamış olduğundandır zayıflığı ve zavallılığı...
Bu da insanoğlunun ayıbıdır.