(DÜNDEN DEVAM)
Öte yandan, koalisyonun en zayıf bileşeni olarak görülen Haredi partileri, hükümetteki rollerini askıya almış olsalar da, herhangi bir somut siyasi kazanım elde edememişlerdir. Netanyahu’nun, koalisyon anlaşmasının maddelerini uygulamaması ve hükümet süresinin sona yaklaşması, bu partilerin etkinliğini ciddi şekilde sınırlandırmıştır. Buna rağmen Netanyahu, Şas Partisi lideri Aryeh Deri ile sahip olduğu özel siyasi ilişkiler aracılığıyla Haredi blok üzerindeki kontrolünü sürdürmektedir.
Saha Durumu
İsrail ordusu, siyasi düzeyin yönlendirmesiyle “Gidyon Arabaları” adlı askeri operasyonun ikinci aşamasının başladığını duyurmuştur. Bu aşama, Gazze şehrinin tamamının kontrol altına alınmasını hedeflemektedir. Operasyon, hazırlık safhalarını ve doğrudan sahra girişiyle Sabra, Tuffah, Zeytun ve Cebaliye gibi çevre mahallelerin kuşatılmasını içermektedir.
Söz konusu plan, Savunma Bakanı tarafından resmen onaylanmış ve 2025 Mayıs–Ağustos döneminde yürütülen birinci aşamanın devamı niteliğinde ilan edilmiştir. Taktiksel bir hamle olarak, yaklaşık 60.000 yedek asker yeniden göreve çağrılmış, ayrıca 20.000 askerin hizmet süresi uzatılmıştır. Bu durum, sahadaki stratejik tırmanışın açık bir göstergesidir.
Gazze'nin işgaline yönelik operasyon, geçmiş askeri harekâtlardan farklı olarak yoğun medya propagandası eşliğinde sunulmakta ve önceki süreçlerde yer verilmeyen detaylarla kamuoyuna aktarılmaktadır.
Resmî olarak ilan edilen hedef, “Hamas’ın merkezlerini etkisiz hâle getirmek” olsa da, istihbarat raporları, Hamas’ın yaklaşık 24.000 silahlı mensubuyla savaşın başlangıcındaki gücünü büyük oranda koruduğunu göstermektedir. Bu da, İsrail’in uyguladığı yıpratma stratejisinin başarısız olduğunu ortaya koymaktadır.
Müzakere Durumu
Müzakere sürecine dair karar mekanizması, Başbakan Netanyahu ve Danışmanı Ron Dermer’in kontrolündedir. Ancak bu süreç, dini-milliyetçi akımın siyasi eğilimlerinden ciddi ölçüde etkilenmektedir. Bu bağlamda, ordu ve güvenlik teşkilatının üst düzey yetkilileri ile resmi müzakere heyeti sürecin dışında tutulmaktadır.
Bu kasıtlı dışlama, Netanyahu’ya manevra alanı sağlamaktadır. Kamuoyuna yalnızca “kapsamlı bir anlaşma” arzusunda olduğunu iddia ederken, kısmi bir esir takası anlaşması seçeneğini de perde arkasında açık tutmaktadır.
Asıl hedef, müzakereleri başarıyla sonuçlandırmak değil; iç ve dış baskı unsurlarına karşı siyasi ve askerî zaman kazanmak, aynı zamanda savaşı bir baskı ve denge aracı olarak sürdürmektir.
İç Politikada Durumlar
Son gelişmeler bağlamında, Netanyahu’nun siyasi söyleminde önemli bir değişim gözlemlenmektedir. Önceden aşamalı bir müzakere modelini destekleyen Netanyahu, bugün itibarıyla kısmi anlaşma fikrini tamamen reddetmekte ve yalnızca “kapsamlı bir anlaşmayı” kabul edeceğini ilan etmektedir. Ancak uzmanlar, mevcut sahadaki ve diplomatik koşullarda bu hedefin gerçekçi olmadığını vurgulamakta ve kısmi bir anlaşmanın hâlâ olasılıklar dahilinde olduğunu belirtmektedir.
Aynı zamanda, askeri seçeneğin bir tehdit unsuru olarak masada tutulması, müzakereler üzerindeki baskıyı artırmaya yönelik bir taktik olarak değerlendirilmektedir. Yedek askerlerin göreve çağrılması ve kara harekâtı hazırlıklarının sürdürülmesi, kısmi anlaşma fikrine karşı bir “zorlayıcı alternatif” yaratma çabasının parçasıdır.
Netanyahu’nun izlediği "ilerlemeci aşamalılık" politikası ise, gerçekte bir oyalama ve zaman kazanma stratejisi olarak okunmaktadır. Bu yaklaşım, müzakerelerin sonuçlanmasını geciktirerek hem iç siyasi baskıları kontrol altında tutmayı hem de savaşın sona ermesini ötelemeyi hedeflemektedir. Bu strateji, güvenlik-siyasi kabine tarafından da “ateş altında yürütülen müzakereler” konseptiyle resmîleştirilmiştir.
Ayrıca, Netanyahu’nun, Hamas’ın “yenilgiye uğratıldığı” yönünde kamuoyuna yansıttığı söylemlerle, müzakere sürecini siyasileştirdiği ve kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığı yönünde eleştiriler dile getirilmektedir. Sızdırılan bilgiler, genellikle hükümetin çıkarına olacak şekilde medyada yer almakta ve bu da ciddi bir müzakere ilerlemesini engelleyen bir unsur hâline gelmektedir. (DEVAMI YARIN )