Kademeli emeklilik konusu, EYT yasasının ardından milyonlarca vatandaşın en çok merak ettiği başlıklardan biri haline geldi. Özellikle 9 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 tarihleri arasında sigortalı olarak işe başlayan çalışanlar, bu düzenlemenin kendilerini kapsayıp kapsamayacağı konusunda bilgi arayışında. Yaş şartı nedeniyle emeklilik hayalini erteleyen yüz binlerce kişi, kademeli emeklilik yasası için yapılacak resmi açıklamalara odaklanmış durumda.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Muhammet Karakaş’ın yaptığı açıklamalar, bu süreçte en çok dikkat çeken gelişmelerden biri oldu. Karakaş, TGRT Haber’de katıldığı canlı yayında, sadece EYT ile sınırlı kalmayacak bir düzenlemenin gündeme gelebileceğini belirtti. Askerlik borçlanması ve kadınların staj sigortasının da bu kapsama dahil edilebileceğini ifade etti. 2008 yılında yapılan sosyal güvenlik reformunun ardından kademeli sistem için yaklaşık 40 yıllık bir geçiş süreci öngörülmüştü. Bu da, sisteme dahil olan vatandaşların emeklilik süresini önemli ölçüde uzatıyor.
Kademeli Emeklilikte Staj ve Borçlanma Detayı
Özellikle 2009 ve sonrasında sigorta girişi yapılan, ancak öncesinde staj sigortası bulunan kadın çalışanlar da bu düzenlemeden faydalanabilecek kesim arasında yer alıyor. Karakaş’ın açıklamasına göre, geçmişe dönük borçlanmalar ve staj sigortaları da dikkate alındığında yaklaşık 4,3 ila 4,4 milyon kişinin doğrudan etkileneceği tahmin ediliyor. Aile bireyleri de dahil edildiğinde bu sayının 10 milyonu bulabileceği belirtiliyor.
Kademeli emeklilik sistemi, 2008 Mayıs ayında sigortalı olan bir çalışanın 2035 yılına kadar emeklilik beklemesini gerektiriyor. Bu durum çalışanlar açısından büyük bir zaman kaybı anlamına geliyor. Sistemin bu şekilde işlemesi, emeklilik sürecinde ciddi bir “geçiş boşluğu” oluşturuyor.
Yeni Düzenleme Seçim Dönemine Mi Denk Gelecek?
Kademeli emeklilik düzenlemesinin yasalaşma süreciyle ilgili beklentiler ise henüz resmi bir takvimle netleşmiş değil. SGK Uzmanı Karakaş, mevcut durumda yasanın 2025 yılı içerisinde çıkmasının zor olduğunu, en erken 2027 yılında, seçim sürecine yakın bir dönemde gündeme alınabileceğini ifade etti. Bu açıklama, hem çalışanlar hem de sosyal güvenlik alanında reform bekleyen vatandaşlar açısından önemli bir ipucu olarak değerlendiriliyor.
