Keşke dinlenebilsek!

Abone Ol

Keşkelere çok fazla yer vermem hayatımda aslına bakarsanız.
Bu kez ki keşkem, hepimizin adına.
Son yılarda bir dinlenme hastalığıdır aldı yürüdü. Dağdaki çiftçi Mehmet Amca da, şehirdeki yönetici de dinlendiğini düşünüyor.
Biri bizi dinliyor,
Biri bizi takip ediyor,
Biri bizi gözetliyor!
Ve bu kaygılar hayatımızın neredeyse en önemli bölümünü oluşturan whatshaptan uzaklaşmamıza neden oldu.
Detaya inmeyim mevzuu biliyorsunuz.
Olayın gündeme gelmesinin ardından insanlar bir anda telefonlarındaki whatshaplarını silmeye, aman kimseler takip etmesin, kimse özelimi görmesin, mahremime girmesin endişesine düştü.
Her işi bıraktık bu durum üzerine yoğunlaştık bir anda.
Özel yaşantıya merak, mahremiyet gibi kavramları ne çabuk unutmuşuz meğer.
Bir anda sahip çıkar olduk özel dünyamıza.
Sosyal medyayı hoyratça kullanan bir milletiz. Bu denli hoyrat sosyal medya alışkanlığımız arasında bir haberleşme programının ortaya koyduğu politika karşısında garip bir panik havasına girdik.
Zaten her şeyimiz öylesine ortada, öylesine mahremiyetten uzak ve alalade bir hal aldı ki…
Bir anda afalladık…
Her neyse çok fazla üzerinde durulacak bir durum değil sadece hatırlatayım istedim hoyrat sosyal medyanın hoyrat paylaşımlarını düşünmeden yaparken bir anda ‘aman dinleniyoruz’a düşmek garip kaçtı.
BİRBİRİMİZİ DİNLEMİYORUZ
Dinlendiğimizden dem vuruyoruz ancak birbirimizi yeterince dinlemiyoruz.
Bir birimizin söylediklerine değer vermiyor, çok da oralı olmuyoruz.
Dinlemeyen anlamaz, anlamayan yabancı kalır karşısındakinin dünyasına.
Bir dost meclisinde durdurak bilmeden devam eden insan hayatından dem vurduk. Aslında para kazanmak için çalıştığımız onun ötesine geçemediğimiz gerçeğini dile getirdik insanlığımız adına.
Biliyorsunuz bizler sohbetlerimizde ya siyaset konuşur ya da devlet kurup devlet yıkarız. Bu kez insanlıktan olsun sohbetin ana teması dedik ama ortaya karamsar bir tablo çıktı.
Ne çok yorgunuz mesela…
Dalından düşmüş yaprağa benzettim o sohbette insanlığın durumunu.
Evet, dalından düşmüş yaprak, rüzgarla sürekli savrulan ve durayım dediği anda yeni bir esintiyle uçup giden!
Keşke dinlenebilsek, para kazanmanın dışında amaçlara yönelebilsek.
Keşke dinlenebilsek, birileri kulak kabartsa söylediklerimize, dikkate alsa, kulaktan değil gönülden dinlenebilsek!
Değil mi ama…