Kocaeli Yozgatlılar Federasyonu Başkanı Erol Akalın, uzun yıllar önce Ankara’ya ardından ise Kocaeli’ne yerleştiklerini belirterek, “Eskiden Yozgat denilince akla sadece işçi amele gelirdi. Şimdi ise Türkiye ve Dünya’da Yozgatlının olmadığı yer yok. Siyasette, iş dünyasında, aklınıza gelebilecek her yerde Yozgat’ın ve Yozgatlının adı var” dedi.
EKMEĞİMİZİN PEŞİNE DÜŞTÜK
HASRET ÇEKTİK
“Biz gurbette Yozgatlılığın çok hasretini çektik” diyen Akalın, şunları kaydetti; “Gurbette gerçekten Yozgat bilincini öğrenmek, örfünü adetini yaşamaya devam ediyoruz. Bilmediğiniz, tanımadığını bir ile geliyorsunuz. O zamanlar yokluk var. O kadar meşakkatli bir yoldasınız ki. Eskiden sadece baba çalışırdık. 5 kişiye bir babanın çalıştığı kepçe sallardık. Bize amcalarımız köylerden ziyarete gelse ununu, bulgurunu alıp gelirdi. Eskiden Yozgat denilince işçi ve amele denilirdi. Şimdi Allah’a şükürler olsun Kocaeli sanayi kentti olduğu için bölgemizden sanayici de iş adamı da çıkıyor. Bizi yönetenlerden bile Yozgatlı çıkıyor. Artık Türkiye coğrafyasında, dünya coğrafyasında Yozgatlıların olmadığı bir yer yok. Bizde Kocaeli’nden doğduğumuz yerden doyduğumuz yere sahip çıkmak zorundayız. Elimizden geldiği kadar burada bu işlerle mücadele ediyoruz.”
HAYAT OKULUNU OKUDUK
Uzun bir yolculuğun ardından bu günlere geldiklerini kaydeden Akalın, “Bizim dünden bugüne gelmemiz basit değil. Biz gençlere dediğimiz, biz hayat okulunu okuduk. İlkokulu, ortaokulu burada okuduk. Liseyi de yokluktan okuyamadık. Dışarıdan lise mezunu olduk. Biz Allah nasip ederse çocuklarımızı okutacağız. Bu vatana, bu millete bilgi çağına ayak uydurmuş gençler yetiştireceğiz. 3 tane çocuğum var. Biri muhasebe mali müşavir, biri işletmesini biri bilgisayar programcılığını bitirdi. Ama tabi onlarda şirketin başında. Kendiişlerinin patronu. Biz emanetçiyiz. Bizlerde buradaki hemşehrilerimizle, iş adamlarımızla ne yapabiliriz derdindeyiz. Biz gurbetteki Yozgatlıları bütünleştirmek istiyoruz. Burada da gerçekten mücadele ediyoruz. Türkiye’nin her yerinden insan var. Kocaeli’nde keşke 18 bin Yozgatlı olmayıp da Yozgat’ta iş sahaları olsaydı bu kadar göç almasaydı. Ama ne yazık ki önceden diyorlardı ya amele çıkıyor. Ama şimdi iş adamları çıkıyor. Liseyi bitirenleri inanır mısınız otogardan gençlerimizi alıp evlerini tutup işe yerleştiriyoruz. Karı-koca evleniyorlar. Federasyon olarak sahip çıkıyoruz. Un buğday getiren anne baba artık çocukları burada çalışarak annesine babasına memleketine hayırlı evlat olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Bizimde biz katkımız olsun istiyoruz” şeklinde konuştu.
YOZGATLILIĞI UNUTMUYORUZ
Yaptıkları her işte, girdikleri her sektörde Yozgatlılığı unutmadıklarını anlatan Akalın, “Biz okulu bitirdikten sonra babamız inşaat sektöründeydi. Kocaeli’nde artık sanayileşme ile beraber bir işletmeye girelim denildi. Allah bize nasip etti. O zamanlar bir Fransız şirketine girdik. Orada Türk metal sendikasında baş temsilci seçildik ilk önce. Seçim oldu. Sen aday olacaksın denildi. Biz anlamayız derken işyerinde baş temsilcisi olduk. Oradaki yaptığımız mücadeleler sonrasında Türk Vatan sendikasına kayıt olduk. O zaman başkan yardımcısı olduk. 2003 senesinde Fransız fabrikamız kapandı. Polonya’ya taşındı. O zaman bize teklif edildi. Bizde kabul etmedik. O iş fabrika kapanınca artık kendi işimizi kuralım dedik. Yozgatlıdan STK başkanı çıkabiliyorsa iş adamı da çıkar dedik. 2005 senesinde Akalın Tur Lojistik’i kurduk. Aile şirketiyiz. Akalın Turu kurunca mücadeleye başladık. Sanayi kendi olduğu için personel taşıma işi sektörü meydana çıkıyor. Peşinden Marmara Nakliyeciler sektörü, birebir fabrika sahası çok olunca çevre de bu bölgede çok olunca rekabet gücü de arttı. Nakliye sektörüne girdik. Türkiye geneli lojistik hizmetine girdik. Öğrenci taşıma işine girdik. Kendi araçlarımız, filolarımız var. Sigorta acenteliğini surduk. 3 tane şirketimiz var. Kendi işlerimizin başında da çocuklarımız var. 150 tane çalışanımız var. Bu çalışanlara ekmek ermeye, insanları mutlu etmeye çalışıyoruz. Bunları yaparken de Yozgatlılığı unutamıyoruz. Çünkü vefa borcumuz var kendi memleketimize. Doğduğumuz yeri unutmaması lazım. Kendi evimizi yaptık. Senede bir defa gelerek çocuklarımıza da memleketimizi unutturmamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
BAŞKANLIK YAPTIM
1996 yılında Gebze Yozgatlılar Derneğinin kuruculuğunu 5 sene de başkanlığını yaptığını anlatan Akalın, şunları kaydetti; “Bu işlere girince Kocaeli’nde Yozgatlıların da olduğu bir yerde mücadele etmeye başladık. O zamanlar biz Gebze Yozgatlılar Derneği başkanlığı yaptığımız dönemlerde testi kebabı törenleri, yöresel yemek tanıtımlarını yaptık. Yozgatlıların, iş adamlarının desteği ile Gebze’de Kocaeli’nde bir marka olduk. Bu da Kocaeli’nde zamanında çektiğimiz gurbet hastalığı hemşehri hastalığını ve nasıl Karadenizliler birlik olabiliyorsa İç Anadolu’dakilerde birlik olma zorunda kaldık. Burada 18 bin Yozgatlı kenetlendik. Burada 7 Yozgatlı dernekle Kocaeli dernekler Federasyonunu kurduk. Ekibimizle beraber Kocaeli’nde birlik beraberlik içerisinde olduk. Önemli olan niyet. Dernekçilik gönül işidir. Bizde aşırı 66 hastalığı var.”
66’YA SEVDALIYIZ
Akalın, Yozgat’ı Yozgat’ın renklerini her daim yaşatmaya çalıştıklarını belirterek, “ Biz firmamızı kurarken bile kırmızı siyah olacak dedik. Telefon numaraları da 66 olacak, plakalarımız da 66 olacak dedik. Gönül dağı TRT 1 de vazgeçilmezlerimizden. 18 bin Yozgatlıya mesaj atıyoruz. Çünkü orada doğduğumuz yerin taşı toprağı havası var. Yöreselliğimizin konuşmalarımızın bile sistemi var. Bunu unutmaması lazım. Bizden sonraki nesile, Z Kuşağı dediğimiz nesile bunu anlatmamız lazım. Ama bu yaşam tarzımızla, buradaki hemşehriciliğimizle Mikro milliyetçilik yapmıyoruz. Biz önce Yozgatlıyız sonra Kocaeliliyiz. Ekmeği de buradan yiyoruz. Biz bütünleştirmek zorundayız” ifadelerine yer verdi.