Yunnan bölgesinde 2017-2021 yılları arasında yürütülen çalışmada, kulak kirinde bulunan bazı kimyasal maddelerin hastalıkla ilişkili biyobelirteçler olarak işlev görebileceği belirlendi.
Araştırmaya katılan 209 gönüllüden 108’ine Parkinson teşhisi konmuştu. Kulak kiri örnekleri, gaz kromatografisi ve kütle spektrometrisi gibi gelişmiş yöntemlerle analiz edildi. Sonuçlar, Parkinson hastalarının kulak kirinde, sağlıklı bireylerden farklı olarak etilbenzen, 4-etiltoluen, pentanal ve 2-pentadesil-1,3-dioksolan adlı dört uçucu organik bileşiğin yüksek seviyelerde bulunduğunu gösterdi.
Kimyasal izler taşıyor
Uzmanlar, Parkinson hastalarında sebum adı verilen yağ bezesi salgısında yaşanan değişimlerin kulak kirine yansıdığını belirtti. Bu değişikliklerin, hastalığın ilerleyişine etki eden nörodejenerasyon, oksidatif stres ve iltihaplanma gibi biyolojik süreçlerin kimyasal izlerini taşıdığı vurgulandı. Ayrıca kulak kirinin, cilt yüzeyinden alınan sebum örneklerine göre çevresel etkenlerden daha az etkilenerek daha güvenilir bir biyobelirteç kaynağı sunduğu ifade edildi.
Araştırmada elde edilen veriler kullanılarak geliştirilen yapay zeka tabanlı koku analiz sistemi, Parkinson hastalarını sağlıklı bireylerden yüzde 94 doğruluk oranıyla ayırt etmeyi başardı. Bu sayede, düşük maliyetli, invaziv olmayan ve hızlı bir erken tanı yöntemi olarak kulak kiri analizi sağlık alanına entegre edilebilir hale geldi.
Bilim insanları, kulak kirine dayalı bu yeni yöntemin Parkinson hastalığının erken teşhisinde önemli bir dönüm noktası olacağını ve hastaların tedavi sürecine daha erken başlanmasına olanak tanıyacağını belirtiyor.
