Cumhur İttifakı'nın ittifak açıklamaları üzerinden yürüyor şu sıra siyaset.
Yozgat açısından baktığımızda kent merkezinde AK Parti logosu altında seçime girileceği kuvvetli ihtimal.
İlçelerde ciddi bir muamma hakim.
Muamma kimi zaman başta aday adayları olmak üzere partiler içinde huzursuzluğa hatta moral bozukluğuna da yol açabiliyor.
Özellikle siyasetin ağabeyi rolündeki isimlerin kendi ilçesinde 'benim partim' üzerinde ısrarcı olacağı gerçeği hakim bir kanaat.
Burada şöyle bir parantez açalım istiyorum: İttifaklar kazanmak ve karşı tarafa belediye kaptırmamak için de, matematiksel hesaplamalar dikkate alınır mı alınmaz mı?
Yani belediye başkan adayı "benden olsun", "partim temsil bulsun" derken belediye başkanlığını kaybetmek midir ittifakta asıl olan yoksa - Anadolu tabiri ile- oynamaktaki amaç ütmek midir?
Buradaki ince ayrıntı çok önemli.
Ankara'nın "gözü kapalı ittifak ısrarı" ilçelerde kayıplar yaşatır mı?
Özellikle ilçelerde büyük oranda AK Parti ve MHP gerçeği çıkıyor karşımıza.
Bir seçim bölgesinde AK Parti ve MHP'den başka herhangi biri alternatif siyasi parti görünmüyor ise orada ittifak çatısı oluşturmak, parti tabanlarını köreltmek, heyecanını baltalamak yerine MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin de son grup toplantısında ifade ettiği gibi 'demokratik yarış' içine girmek değil midir asıl olan!
Yerel seçimlerde belediyeye hakim olmak istiyorsa bir siyasi parti:
- Aday
- Parti
- Genel tahakküm
Üzerinden tabanda ciddi kamuoyu yoklaması gerçeği üzerinden sonuca gitmek zorunda!
Bu üç temel sacayağı üzerinde yapılacak çalışmalarda elde edilen veriler hem ittifakların sağlıklı bir şekilde kurulmasını sağlayacak hem de partilerin ittifak söylemlerini ritüel sonuca dayandıracaktır.
Ankara'da ilçesi için ısrarcı olan siyasetçi de böylelikle sonu hezimetle biten seçime girmemiş olacaktır!
İttifakların sağlıklı bir alt yapı üzerinde kurulması için hem partisinin hem de adayının toplumsal karşılığına bakmayan siyasi partinin akıbetini bu günden tahmin etmek için siyaset bilimci ya da müneccim olmaya gerek yok!
Yozgat merkezde AK Parti çatısı altında seçime girileceği yönündeki iddialar artık iyiden iyiye geçerlilik kazanmış durumda.
Bu süreçte hem görününen hem de siyasetin görünmeyen cephesinde belediye başkan adaylığı konusunda niyetli olanlar var!
Şunu da söylemek de beis görmüyorum, AK Parti'nin yine en büyük rakibi yine kendisi.
Kendi içinde demokratik yarışı demokratik yıpratmaya dönüştürme konusunda hala ısrarcı olan cenahlar var parti içinde.
Bu cenahlar bir yandan parti içinde koltuk kapma yarışına girerken diğer taraftan kendi rakibini oluşturma konusunda bir hayli maharetli işlerin altına imza atıyorlar.
Kendi tabularını oluşturuyor, partiyi ileride yaşanacak bir çıkmaza sürükleme konusunda çekince duymuyorlar.
AK Parti Genel Merkezi de bu tür durumlara bilerek ya da bilmeyerek fırsat tanıyor.
Böyle olunca çok cepheli bir durum ortaya çıkıyor.
Teşkilatlar, aday adayları, siyasi ağabeyler, milletvekilleri, parti genel merkezi ve Cumhurbaşkanlığı külliyesi.
Bir koordinasyon silsilesinde yürüyor gibi görünse de işler bu ana aktörler arasında yaşanan muhalefet ister istemez Anadolu'da seçmene de yansıyabiliyor.
Aslında en detaylı, sistemli çalışma programı uygulayan parti şuanda AK Parti olarak görünüyor.
Ancak detay, sistem ve hakikat, sonuca yansımayınca her şey adet yerini bulsuna dönüşü veriyor!
İttifakları netleşmeye başladığı süreçte bazı gerçekleri derinlemesine görmek gerekiyor.
Bakalım kimler görecek kimler sırtını dönecek!