Masum canlara sahip çık..

Abone Ol

Biraz önce güzeller güzeli cennet ülkemizde, bir otel reklamı yapılıyor. Tabi bu reklam yabancılar için, turist çekmek için otelimizin çok güzel bir videosu paylaşılmış.
Sonra yorumları okumaya karar verdim. Paylaşımın altına bir bayan Türkiye’de katledilmiş, çöplükte leşleri atılmış yüzlerce kedi ve köpeğin olduğu bir video ile yorum yapmış. Ve oraya şöyle bir not düşmüş "Hayvan sevgisi olan hiç kimse Türkiye’ye seyahat etmesin.." ve bu yoruma yüzlerce destek gelmiş.
O kadar içler acısı bir durum ki. Biz Müslüman bir ülke olarak, yüce Allahın yarattığı, bizleri koruyup kollayan, hayvanlarımızı bekleyip onlara sahip çıkan, depremlerde veya herhangi bir afet sonrasında ulaşamadığımız insanlara ulaşıp onların kurtaran, saymaya kalkışsan bu hayvanların bize faydalarını belki sayfalar yetmez ama en önemlisi de bize bir can şenliği, sadık bir dost olan, yalnızlığımız paylaşan bu hayvanlara, neden bu eziyeti yaparız? Bizim hiç vicdanımız yok mudur?
Tatil bölgelerinde, deniz kenarlarında sahillerde yüzlerce köpek güneşin alnında kaldırım üzerinde, kum üzerinde tüyleri uzun olanlar tüyleri uzamış gözleri görmeyecek şekilde, alerjisi olanlar saatlerce kaşınarak güneşin alnında yatarak belki de susamış çünkü hangisine su verseniz hepsi de kana kana su içen hayvanlar kiminin ayağı kopmuş, kiminin tirnagi yok, kiminin gözü kör ve yabancılar bunlara sevgiyle yaklaşıyor başını okşuyor ama kimsenin elinden bir şey gelmiyor.
Turistik bölgelerdeki belediyeler, bu hayvanlara bakım yapabilmek için en azından onları birkaç kez veteriner kontrolünden geçirip, temizliklerini sağlamak için herhangi bir organizasyon yapıp onlara sahip çıkamazlar mı?
Bizim dikkat etmediğimiz ufak tefek konular diye düşündüğümüz şeylerin ülke ekonomisine ne kadar zarar verdiğinin farkında mıyız?
Ondan sonra turist gelmiyor diye yakınıyoruz.. Bu sektörden ne kadar insan evine ekmek götürüyor?
Yüzlerce öğrencimiz turizm okullarında eğitim görüyor. Ama biz sokaklarda yatan hayatından bezmiş ölmek üzere olan mutsuz belki de çok aşırı yemek verildiği için kilosundan adım atamayan, ya da açlıktan kemikleri sayılan hayvanlarımızın ortada gezmesinden bunun ülkemize ne kadar zarar verdiğinin farkında bile değiliz.. kimse yanlış anlamasın, ama ne yazık ki çok duyarsızız. Evimizin içini temizledikten sonra balkondan halimizi çırparız, çöpümüz etrafa atarız, içtiğimiz sigaranın izmaritini sokağa atarız, çevreyi kirletme konusunda bir numara. Evimizin içi temiz olduktan sonra sokakta ne olduğu bizi ilgilendirmez etrafımıza dönüp bakmayız kırılan kırıldığı gibi, dökülen döküldüğü gibi kalmaya devam eder.
Duyarsızız, ilgisiz ve ne yazık ki tembeliz..
Yüce Allahın yarattığı bu arsız dilsiz hayvanlardan ne istiyorsunuz?
Hepsi de yaklaştığınız zaman korkarak bakıyorlar ve bir yerlere sığınmaya çalışıyorlar. Hayvanları devamlı işkenceye maruz bırakarak onlara kötü davranarak onları agresif bir duruma getirdiğimizin farkında değiliz ve onlara suç veriyoruz ..
Lütfen biraz daha duyarlı olalım belediyeler olarak da sokak hayvanlarının bakımlarıyla ilgilenelim..
Tabii bunu sadece belediyeler olarak değil insanlık görevimizi yaparak bizler de herkes birkaç tane sokak hayvanının sorumlulugunu üstlenirirse evine almasına gerek yok yemeğini verir suyunu verir temizliğini yapar tüylerini keser ilgilenirse hem sevap işlemiş oluruz hem de etraftaki bu vicdansız görüntünün kaybolmasını sağlarız..
Hepinizi duyarlı olmaya davet ediyorum..
Bu ülke bizim ve elimizden geldiği kadar her konuda detaylı düşünerek ülkemizin ileriye gitmesi için emek harcamamız gerekiyor..
Büyüklerimizin şöyle bir sözü var ya ”Sinek pis değil, mide bulandırır”