Mesele et-süt meselesi değil Yozgat meselesi…

Abone Ol

Üretmeyen toplumların, üretmeden, yenilenmeden, yenilemeden yaşayan toplumların akıbetine dair çok fazla yorum yapmaya gerek yok.

Üretmeden yaşayabilmek için ya orta doğunun petrol zengini ülkelerinden olacaksınız, zenginlikle birlikte esareti de yaşayacaksınız…

Ya da adına kader dediğiniz çaresizliğin fakirliği ve mahkumiyeti hüküm sürecek.

Sonunda da çıkıp iradenizi yok saydığınızı idrak etmeden adına kader dediğiniz bir fakirlik, fukaralık, yoksunluk yaşayacaksınız.

Tıpkı Yozgat’ta olduğu gibi.

Giderek üretimden, doğru üretememekten, ürettiğini satamamaktan dert yanan bir şehir olduk.

Yıllar yılı bir veba, dermansız hastalık misali yakamıza yapışmış çıkmayan göçün temelinde yatan en bariz nedenlerden biridir üretim.

Köylüsü üretmeyen hangi şehir vardır ki kendi kendine yetsin.

Köyleri üretmeyen Yozgat’ın adına kader dediği bir göçü yaşıyoruz bilmem kaç kuşaktır.

Ne üretiyor, ne doğru üretiyor, ne de ürettiğimizi satacak platformlar bulabiliyoruz.

Herbiri birbiri ile ilintili bir düzence.

Hülasa Et ve Balık Kurumu Yozgat için önemli bir kurum.

Belediye tarafından kurulmuş, özel şirket marifeti ile bilmem kaç yıl işletilmiş, sonrasında devlet bünyesine geçmiş bir işletme.

Fakat açıldığı günden bu tarafa yarım işlemiş.

Sadece hayvan kesimi yapan, kavurma üreten bir işletme.

Süt bölümü de olsa, süt üretimi konusunda yerli üretici desteklense…

Se’ler, Sa’lar bitmedi, fakat süt bölümü de açılmadı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Yozgat programında beklenen sözü verdi ve gitti.

Aradan 10 gün geçmedi ki, bakanlıktan gelen bir ekip fizibilite çalışmasına başladı.

Aklı başında siyaset ve siyasetçi bu tür yatırımları sahipsiz bırakmaz.

Ki, Milletvekili Yusuf Başer de bu konuda hassasiyet ölçüsünü fazlasıyla artırmış durumda.

Son bilgiyi dün yine kendisinden aldım, takipçisi olduğunu ve en kısa zamanda süt ünitesinin açılması için çalıştıklarını söyledi.

Göçü kader bilmiş bir şehrin kendi toprağında üreterek doyması, dolayısıyla göçün önüne bir set konulması adına önemli bir kurum EBK…

Mühim olan verilen sözlerin akıbetine ilişkin ortaya konulan irade.

Nasıl ki Kabalı Meyvecilik Projesi ile harikalar başardı benim insanım, EBK gibi yerel üreticiyi destekleyen bir kuruluş tam anlamıyla işlevsellik kazandığında neler yapmaz ki.

Dolayısıyla meseleye tek başına et veya süt meselesi olarak bakmamak lazım.

Bakın Avrupa’ya adamlar üreterek kazanmanın sırrını çözdüğü andan itibaren dünyayı esareti altına almaya başladı…