Önce öğretmen olabilmek için eğitim fakültesi ve fen edebiyatın öğretmenlikte atamaya esas bölümlerinden birini kazan. Dört hatta İngilizce öğretmenliği gibi bölümlerde beş yıl lisans oku, fen edebiyat okuyorsan pedagojik formasyon derslerini lisans okurken ya da lisanstan mezun olduktan sonra al, KPSS Genel Kültür, Genel Yetenek, Eğitim Bilimleri sınavlarının yanında Türk Dili ve Edebiyatı, Sınıf Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği buna benzer 18 alandan öğretmen olarak atanacaksan bir de alan sınavına gir, atanabilmek için bazı branşlarda ilk 100’ün 200’ün içinde alanında ol ama bu yetmesin bir de atanacak olan sayının 3 katı ile mülakatta yarış, atanabilirsen ATAN... Yazarken yoruldum mu yoruldum vallahi. Diyeceksiniz Efendim, kolay mı geleceğimizi şekillendirecek öğretmenlerimizi seçiyoruz, bırak da bu kadar zorluk olsun, sen büyüklerden daha mı iyi bileceksin… Eyvallah!!!
Öğretmenlikte Mülakatın Tarihçesi ve İşlevi
Öğretmenliğe “mülakat” Sayın İsmet Yılmaz’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 27 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanan 668 Sayılı KHK ile geldi. Amaç FETÖ ve diğer terörle bağlantılı yapılarla mücadele idi. Devlet, çocuklarımızı terör sempatizanı öğretmenlerin yetiştirmesini istemiyordu. Mülakat aslında KPSS’de başarılı olmuş öğretmen adayının sicilinin temiz olup olmadığının bir anlamda onayıydı. Elenmek istenen aday dışında mülakatta KPSS 0,499 ve altı, alt puana 0,5 ve üstü, üst puana yuvarlanıyordu. Öğretmenlikte mülakatın emniyet sibobu görevi dışında pek de atamaya bir etkisi yoktu. Mülakat puanı atamada geçerli tek puandı. KPSS’den 50 almış bir adayın atama puanı 80 olan bir yere mülakat sonucu öğretmen olarak atanmasını bırakın, 50,49 KPSS puanı alan öğretmen adayı ataması 51,00 ile kapanan yere dahi ATANAMADI. Ama Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen olmasında sakınca gördüğü adaylarları KPSS’de 100 tam puan alsa bile mülakatta atama puanının altında bir puan vererek eledi. Mülakatın içeriği her ne kadar öğretmenlikle ilgil olsa da verilen puanların öğretmenlik meslek bilgisi ile alakası yoktu.
Öğretmenlikte Mülakata Hayır mı Evet mi?
Sayın Cumhurbaşkanımız 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerden hemen önce mesleği gereği mülakat yapılması zorunlu alanlar dışında adayların KPSS puan üstünlüğüne göre atanacağını çoğu branşlarda mülakatın kaldırılacağını beyan etti. Bir önceki Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer de öğretmenlikte mülakatın kaldırılacağını müjdeledi!!! Ne oldu da Sayın Mevcut Bakanımız “Mülakatların artık mülakat gibi” olacağını kamuoyuna ilan ederek, mülakatlara devam kararı verdi? Bir aday nasıl ÖĞRETMEN olur sürecini Milli Eğitimin içinden yetişmiş bir Bak-an’a tekrar anlatalım. Önce aday üniversite sınavını kazanır, sonra ister eğitim fakültesinde okusun, ister fen edebiyat fakültesinde öğretmenlik pedagojik formasyon eğitimini alır; öğretmenlik uygulama eğitimini alır, o okuldan öğretmenliğin gerektiği donanımlarla mezun olur. Sonra KPSS’ye girer bir de bazı alanlarda alanında KPSS’ye girer. Bu aşamalardan başarılı bir şekilde geçen insanın öğretmen olabilmesi ADALET varsa olması gerekendir. Sayın Bakanım bu aşamaları geçen adayın daha neyini ölçüyorsunuz, lütfen kamuoyuna anlatın ve kamuoyunu ikna edin. Savunma şu, KPSS %50 olacak, mülakat puanı % 50 yani biz atamada mülakatın etkisini azaltacağız. Mülakatta neyi ölçeceğiz öğretmenlik becerilerini. Bu mülakat oldukça ADİL ve objektif olacak. Baaaa!!! Baa!!! Bak!!! Sayın Bakanım bu yeni sistem “mülakat gibi mülakatsa” demek ki bundan önceki sistem “mülakat” değildi. Peki bu mülakat, mülakat gibi mülakat değilse objektif de değildi, o zaman bir sürü öğretmen adayına haksızlık da yapıldı ki “”artık “mülakat gibi mülakat yapıyorsunuz. Sayın Bakanım, üniversite eğitim sürecinin ölçemediğini, KPSS’nin ve KPSS’deki alan sınavının ölçemediğini siz 45 dakikalık mülakatla adil ve objektif bir şekilde nasıl ölçeceksiniz? “Bana güvenin adalet duygusu en fazla olan benim.” Cevabını verirseniz, birileri de çıkar ” Mülakat, liyakatın katilidir.” der, Arkadaş, der, der!!! Biz Türkiye Yüzyılı diyoruz, Biz Türkiye Yüzyılında Eğitim diyoruz, Siz hala “mülakat” diyorsunuz. Toplumda oluşan algı kabul etseniz de etmeseniz de “mülakat=torpiiiiiiiiil bari siz görün bunu Allah aşkına. Bunun için mülakata “HAYIR”
Öğretmenlik çocuklarımızın hayatına, doğrudan geleceğe dokunmak demek, öğretmenlik, her şeyi ile öğrencisine örnek olmak yol göstermek demek. Her meslekte yapılan hatanın telafisi var. Ama öğretmenin yaptığı hatanın telafisi imkansız. Eğer Öğretmenlikte mülakat, objektif kriterlere göre yapılacaksa öğretmen adayının mesleki kişiliğini, meslek sevgisini, öğretmenlik becerisini ölçecekse KESİNLİKLE olmalı. Önüne gelen sırf KPSS’de başarılı diye öğretmen olmamalı. Düşünseniz de bir sapık, bir karaktersiz, bir terörist, bir kişiliksiz lisansı bitirmiş, sınavı kazanmış; öğretmen olmuş. Hangimiz evladımızı böyle bir öğretmen yetiştirsin isteriz? Herkes her şey olsun, ama önüne gelen öğretmen olamasın. Adil olacaksa mülakata “EVET”