Ülker Yönetim Kurulu Üyesi ve pladis Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, kişisel blogunda yayımladığı yazısında bireysel ve toplumsal inanç sistemlerine dair dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Psikoloji, sosyoloji ve insan davranışı ekseninde inanç kavramını irdeleyen yazı, sadece bireyin değil toplumun da inanç biçimlerine nasıl yön verdiğini tartışmaya açtı.

Murat Ülker

Yazısının başlığını “İnançlı mısınız, neye inanıyorsunuz, niçin inanıyorsunuz, nasıl inandınız?” olarak belirleyen Ülker, düşünmeden kabullenmenin bireysel zayıflık değil, sosyal ortam ve kültürel etkilerle şekillenen doğal bir sonuç olduğunu ileri sürdü. Bu bağlamda en dikkat çeken cümlesi ise şuydu: “İnanmak kolay, düşünmek zahmetlidir.”

Psikoloji literatüründe “gullibility” olarak tanımlanan kolay aldanma eğilimine değinen Ülker, insan zihninin varsayılan ayarının inanmaya yatkın olduğunu belirtti. Nobel ödüllü psikolog Daniel Kahneman’ın geliştirdiği “Sistem 1” kavramını anımsatarak, beynin bir önerme ile karşılaştığında onu önce “doğruymuş gibi” işlediğini, şüphe etmenin ise daha karmaşık bir düşünsel çaba gerektirdiğini vurguladı.

Toplumsal düzeyde inancın nasıl şekillendiğine de odaklanan Ülker, sezgisel düşüncenin popülizmle nasıl kolayca birleşebildiğini anlattı. Popülist söylemlerin çoğu zaman duygusal tatmin sunduğunu ifade eden Ülker, bu tür söylemlerin bilgiye değil, aidiyet duygusuna yaslandığını belirtti. Bireylerin yalnız kalmamak için düşünmeyi ve sorgulamayı terk edebildiğine dikkat çeken Ülker, bu tercihin zamanla yaygın kanaatlere dönüşebildiğini söyledi.

Yazısında ayrıca yolsuzluk ve komplo teorileri arasındaki ilişkiye dair yapılan akademik çalışmalara da yer verdi. Sosyal psikolog Sinan Alper’in yürüttüğü araştırmalara değinen Ülker, yolsuzlukla iç içe geçmiş toplumlarda bireylerin komplo teorilerine daha kolay inandığını belirtti. Bilginin sürekli gölgelendiği bu ortamlarda aldanmanın çoğu zaman “bir seçenek” değil, “bir zorunluluk” olarak algılandığını ifade etti.

Yozgat’ta Karayolu Altyapısı İçin İş Birliği Mesaisi!
Yozgat’ta Karayolu Altyapısı İçin İş Birliği Mesaisi!
İçeriği Görüntüle

Sembolik inançlar üzerine de görüşlerini paylaşan Ülker, New Yorker dergisinde yayımlanan bir makaleye atıfla, bazı inançların doğruluk üretmekten çok sosyal bağ kurmak için benimsendiğini belirtti. Bu tür inançların bireyin bir gruba ait olduğunu göstermesi açısından önem taşıdığını belirten Ülker, dini ya da siyasi birçok inancın da bu şekilde işlev kazandığını savundu.

Yazısını kişisel bir yorumla tamamlayan Murat Ülker, İslam peygamberi Hz. Muhammed’in güvenilirliğine duyduğu inancı dile getirdi. “Ben, Muhammed Emin’e inandım. Çünkü O, en güvenilir insandı,” diyen Ülker, hakikatin çoğu zaman reddedildiğini ancak insanların genellikle hakikatten değil, konfor alanından yana tavır aldığını vurguladı.

Ülker, yazısını okurlarına yönelttiği şu soruyla sonlandırdı: “Günümüzde siz nerede duruyorsunuz?”

Muhabir: Haber Merkezi1