Tarifi ne güzeldir, ne kadar nezaket doludur sözleri, ne incitir ne küstürür heceleri.
Bir bahar akşamı rastladım size. Sevinçli bir telaş içindeydiniz. Derinden bakınca gözlerinize. Neden başınızı öne eğdiniz.
Duyguların bu kadar hassas yaşandığı, anlatımın ipekten harflerle yazıldığı bu dönemde, elbette yaşamayı çok isterdim.
Geçmişten günümüze müziğin gelişimi diye bir konu başlığımız olduğunda.
Müziğin çöküşünü yazmak kadar acı bir duygu yoktur her halde.
Konservatuar yıllarında hocalarımız bizleri çok zorlardı, gecede on şarkı geçtiğimizi bilirim.
Yüce ustaların yazdığı nadide eserleri analiz yapar o ince ayrıntıları yakalayınca hayretler içinde kalır bir birimizin gözlerine bakıp şaşardık.
Şimdide birbirimizin gözüne bakıyoruz bu kadar cümle düşüklüğü, hece vezni olmayan, kelimeler arası akışın en vasat halini taşıyan.
Melodi bakımından ise makam özelliği taşımayan geçkiler arası hiç bir ustalık istemeyen kürdi ve nihaved makamına benzemeye çalışmış gençlerin milyonlarca tıklama rekorları kırdırdığı şarkı demek istemiyorum şarkıcılıkların dinlenme oranları görünce yine hayretler içinde bakıyoruz.
Ama bu sefer değişik bir duygu daha beliriyor içimizde acıyla dolu. Onun adıda hüzündür. Nerden geliyoruz nereye gidiyoruz düşünelim mi biraz. Sevgiyle kalın esen kalın.