Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından "vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi" olarak tanımlanan obezite, günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor.

Yozgat’ta Hemşireler ve Ebeler Haftası Renkli Etkinlikle Kutlandı!
Yozgat’ta Hemşireler ve Ebeler Haftası Renkli Etkinlikle Kutlandı!
İçeriği Görüntüle

Obezite, vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m) karesine bölünmesiyle hesaplanan Beden Kütle İndeksi (BKİ) ile değerlendiriliyor. BKİ'nin 25'in üzerinde olması fazla kiloluluk, 30'un üzerinde olması ise obezite olarak kabul ediliyor. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının yüzde 15-18’i, kadınlarda ise yüzde 20-25’i yağ dokusundan oluşuyor. Bu oranın erkeklerde yüzde 25, kadınlarda ise yüzde 30'un üzerine çıkması obeziteye işaret ediyor.

Untitled 1-140

Obeziteyi Tetikleyen Nedenler ve Sağlık Riskleri

Obezitenin temel nedeni, günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması. Bu durum, diyabet, kalp hastalıkları, kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yakalanma riskini artırıyor. Ayrıca obezite, vücut sistemleri ve psikososyal durum üzerinde de olumsuz etkilere yol açarak yaşam kalitesini düşürüyor.

Obezite Tedavisinde Temel Amaç: Sağlıklı Yaşam

Obezite tedavisinde temel amaç, gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek obeziteye bağlı hastalık ve ölüm risklerini azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek. Diyetisyen Ayşe Sağdıç, tedavinin başarısı için "diyet, egzersiz ve davranış değişikliği" içeren üçlü bir tedavi programının uygulanması gerektiğini vurguladı. Sağdıç, hızlı ve hatalı kilo verme yöntemlerinden uzak durulması gerektiğinin altını çizerken, bireyin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine ve beslenme alışkanlıklarına uygun bir beslenme planı oluşturulmasının önemine dikkat çekti.

Untitled 2-64

Obeziteden Korunma Yöntemleri

Obeziteden korunmak için küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması gerekiyor. Diyetisyen Ayşe Sağdıç, toplam ve doymuş yağ, kolesterol ve basit şeker alımının azaltılmasını, aşırı protein tüketiminden kaçınılmasını önerdi. Ayrıca sebze, meyve, tam tahıl ve baklagil tüketimiyle posa alımının artırılmasını, günlük su tüketiminin ise 35 ml/kg olacak şekilde ayarlanmasını önerdi. Düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının kazanılması da obeziteyle mücadelede kritik rol oynuyor.

Sağdıç, "Obezite, önlenebilir bir sağlık sorunudur. Doğru beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle bu sorunun üstesinden gelinebilir" diyerek, toplumu bilinçlenmeye ve harekete geçmeye çağırdı.

Muhabir: Haber Merkezi