Welton Akademisi'nde öğrenim gören gençler, katı kurallar ve baskıcı bir eğitim sistemine mahkûm edilmişlerdir. Hayatlarını hep başkaları tarafından belirlenen prensipler doğrultusunda yaşamak zorunda kalmışlardır. Kendilerini keşfetme, arzularına göre yaşama fırsatı daha önce hiç tanınmamıştır.
Ancak yeni gelen öğretmen John Keating, öğrencilere "carpe diem" (anı yaşa) felsefesini aşılar. Onları hayatı farklı bir perspektiften görmeye teşvik eder. Öğrenciler, sınırlamaların dışına çıkarak özgürce düşünmeyi ve davranmayı öğrenirler.
Bu sayede, öğrenciler hayatlarının kontrolünü ele alırlar. Geleneksel değerlerin ve prensipler baskısından kurtulup kendi yollarını çizmeye başlarlar. Kendilerini keşfedip, arzularına göre yaşama cesaretini elde ederler.
Ölü Ozanlar Derneği filminin temel mesajı, bireylerin kendi hayatlarının öznesi olması gerektiğidir. Geleneksel kalıpların dışına çıkarak özgürce düşünmek ve hareket etmek, insanların kendilerini gerçekleştirmesine olanak sağlar.





