Orman Kanunu Devreye Girmeli ?

Abone Ol

"Ormanlarımdan bir yaş kesenin, başını keserim!” diyen Fatih Sultan Mehmet Hanı hatırladım.
Ormanlarımız yanıyor, bir değil bir çok yerde başlatılan orman yangınları devam ediyor. Özellikle turizm beldelerinde başlatılan bu yangınlar terör olaylarını hatırlatıyor. Planlı, programlı başlatıldığını düşündüğümüz de aklımıza kirli siyaset geliyor.Bu hadiseler hainlerin tuzağından başka bir şey olamaz. Bunu yapanlar vatan millet düşmanı hainlerdir.

Bunlar insanlıktan nasibini almamış olan şahsiyetsizlerdir. Ciğerlerimiz yanıyor, içerisinde evlerin masum insanların bulunduğu vatandaşlarımız yanıyor. Ormanın içerisinde barınan hayvanlar, böcekler, tüm nebat yanıp kül oluyor. Bu insanlık dışı bir hadisedir, vicdansızlıktır, adiliktir, şerefsizliktir.

Ormanlarımızı- ciğerlerimizi yakan bu haysiyetsizler için idam çıkarılmalıdır. İnsana bir saygımız var; amma biz bunları insan yerine koyuyoruz. Çünkü insan olan ormanları yakmaz yakamaz.

Ne hikmetse bir takım zevat Türkiye düşmanlığında birleşiyorlar. Her türlü adilliği, katliamı yapıyorlar. Vicdan ve haysiyeti olmayanlara insan denir mi, insan olan ormanlarımızı yakar mı?

Ormanlarımızı yakanlar bilerek yanıyorsa bunlar Türk ve Türkiye düşmanı hainlerdir. Nasıl ki Osmanlı’yı yıkmak için Abdülhamit Han düşmanlığında birleşip Osmanlı’yı yıktılarsa; şimdi de RTE düşmanlığında birleşip Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için uğraşıyorlar. Bunu anlamamak için ya saf olmak ya da hain olmak gerekir.

Ormanlarımız milli değerlerimizdir! Fatih Sultan Mehmet Han’ın dediği gibi: “ Ormanlarımızdan bir dal kesenin kellesini keseriz!” Ormanlarımızı yakanın da kendisini yakarız. Bu konuda “ Orman Kanunu” devreye girmeli ve bu hainlere acınmamalı. Her türlü tedbiri almanın yanı sıra her türlü cezayı da uygulamak zorundayız ki; bu şerefsizliği bir daha yapmaya kalkışmasınlar. Acırsak acınacak hale geliriz.

Devletin alacağı tedbirlere ilaveten orman bölgesinde oturan tüm vatandaşlarımız da teyakkuzda olmalı. Gördüğü hadiseyi ihbar etmeli, şüpheli her konuya duyarlı yaklaşmalı ve yangın söndürme faaliyetlerine top yekün el birliği ile dahil olmalıyız. Bu felaketi ancak böyle durdurabiliriz.

Öyle gözüküyor ki: Türkiye Cumhuriyetine ve vatanın bölünmez bütünlüğüne yönelik hadiseler artarak devam edecek gibi. Tüm vatandaşlar, vatanseverler olarak uyanık olmak devletimize, bayrağımıza ve vatanımıza sahip çıkmak zorundayiz.

Diyoruz ya: Bizim gideceğimiz başka bir yerimiz yok.Tüm mazlumların ve masumların sığınacağı başka bir ülke yok. Bu umudu söndürecek olursak Yüce Allah(c.c.) bizden bunun hesabını sorar! Kardeş olmak, bir ve beraber olmak zorundayız! Siyaset adına ülke bölünemez buna müsade edilemez.

Bu yangınları da Allah’ın izni ile el ve gönül birliği ile söndüreceğiz. Yangınlarda ölen vatandaşlarımıza Allah’dan rahmet dileriz. Evlerini mallarını kaybedenlere sabır ve metanet dileriz.Çok geçmiş olsun. Yaralar sarılacaktir. Yangına sebep olanların da Allah belasını versin. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Rabbim yar ve yardımcıları olsun.

Bu konuda son olarak şunu söylemeliyiz. Çam ağaçları çok çabuk ve hızlı yanıyor. Bunun yerine yangından sonra zeytin ağaçları, fındık ağaçları gibi ekonomiye ve üretime yönelik ağaçlar dikmek daha doğru olacaktır diye düşünüyoruz. Bu konularda el ve gönül birliği ile fidan dikme kampanyaları başlatılmalı ve bütün vatandaşlarımız da katılmalıdır.