Oyun, kelime olarak toplumumuzda neredeyse olumsuzluğu çağrıştırma olarak algılanmaktadır. Oyun oynamak, oyalanmakla bir anlaşılır oldu. “Ne oynuyorsun, ne oyalanıyorsun?” seslenmeleri hepimizin kulaklarındadır. Yetişkinler küçüklere ya da işini beğenmedikleri, yeterli hızı yakalayamadıklarına inandıkları kişilere karşı bu tür kelimeleri sıkça kullanırlar.
Aslında oyun çocuğun hayata hazırlanmasında, kişiliğini bulmasında, oldukça etkili bir araçtır. Genç beyinlerin yaratıcılıklarını ilk denedikleri alanlar, oyun alanlarıdır. Toplumsal uyumun provalarını orada yaparlar. Kişilerle ilgili iletişimin ilk denemeleri burada yapılır.
Çocuk oyun alanları bir tiyatro sahnesi ciddiyetinde ve aktifliğinde işler. Gelenek, örf ve adetler oyun ortamlarında öğrenilir ve pekiştirilir. Arkadaşlık, komşuluk, dostluk ilişkilerinin temeli burada atılır. Çocuklar sosyal iletişimleri evcilik oyunlarında geliştirerek kendilerini hayata hazırlarlar. İletişim becerisini en iyi burada öğrenir ve yaşarlar. Oyun arkadaşlığı çocukları sosyal hayata hazırlamakta öncüdür. Paylaşma ve birlikte yaşama becerisini geliştirmekte katkı sağlar. Toplumsal değerler grup halinde oynanan oyunlarla öğrenilir. Bu değerler, oyunlar sayesinde çocuklarda içsel gelişime katkıda bulunur.
Oyun, çocuk için âdeta bir yaşam biçimidir. Oyunsuz çocuk düşünülemez. Oyun çocuk için zamanın durduğu, anı doyasıya yaşadığı, tamamen kendi olabildiği bir aktivite ortamıdır. Emsalleri ile oyun oynamayan çocuk, dış dünya ile bağını koparır, yalnızlığa düşer.
Oyunu bir yaşam biçimi olarak algılayan çocuk, akranlarıyla oyun oynarken birlikte hareket etme, belirlenen kurallara uyma, işbirliği yapma, sorumlulukları paylaşma, fedakârlık gösterme ve dayanışma gibi önemli sosyal beceriler kazanır.
Oyun, çocuğun hayata hazırlanmasında, kişiliğini bulmasında, oldukça etkili bir araçtır. Genç beyinlerin yaratıcılıklarını ilk denedikleri alanlar, oyun alanlarıdır. Toplumsal uyumun ilk provalarını ve iletişimin ilk denemeleri oyun alanlarında gerçekleşir.
Çocuk, oyun alanlarını bir tiyatro sahnesi ciddiyetinde ve aktifliğinde işler. Gelenek, örf ve adetler oyun ortamlarında öğrenilir ve pekiştirilir. Arkadaşlık, komşuluk, dostluk ilişkilerinin temeli burada atılır. Çocuklar sosyal iletişimlerini evcilik oyunlarında geliştirerek kendilerini hayata hazırlarlar.
İletişim becerisini en iyi burada öğrenir ve yaşarlar. Oyun arkadaşlığı çocukları sosyal hayata hazırlamakta öncüdür. Paylaşma ve birlikte yaşama becerisini geliştirmekte katkı sağlar.
Toplumsal değerler oyun içinde, grup arasında öğrenilir. Bu değerler, oyunlar sayesinde çocuklarda içsel gelişime katkıda bulunur. Çocuklar kendi dünyalarını oyun alanlarında kurarlar. Hayal dünyalarını hayatın gerçekleri ile karıştırıp harmanlayarak küçük ama sevimli bir ortam oluştururlar. Hayal kurma, onların vazgeçilmez araçlarındandır. Yaratıcılıkları hiçbir öğreticiye ve rehbere ihtiyaç duymadan burada gelişir, geliştirilir.
Çocuk gözünde hayal ve gerçek iç içedir. Bu içiçelik onların kendi yeteneklerini özgürce ortaya koymalarında oldukça etkendir. Oyun esnasında çocuğun kendini ifade etme becerisi gelişir. Çocuklar oyun esnasında, aldıkları uyarılarla farklı düşünme ve düşüncesini geliştirme yeteneği kazanırlar.
Çocuklar kendi dünyalarını oyun alanlarında kurarlar. Hayal kurma onların en önemli araçlarıdır. Yetişkinlerin elinin uzanmadığı ve onlar için küçük, ancak çocuklar için oldukça büyük dünyalarında kendilerince yaşarlar. Yaratıcılıklarını geliştirmeleri hiçbir öğreticiye ve rehbere ihtiyaç duymadan burada gelişir, geliştirilir.
Günümüzde birçok oyuncağın hazır bilgiyi tekrarlatmaktan farklı bir işe yaramadığı görülecektir. Bunlar oyalama maksatlı ve hiçbir katkısı olmayan türdedir. Yap-boz türü oyuncaklar zihni zorlar, alternatif bakış açısı geliştirir, sebep sonuç ilişkisi kurmasına ve problem çözme becerisini geliştirmesine yardımcı olur. Yaratıcılıklarının geliştirilmesine katkı sağlar. Özellikle de kendi oyuncağını çevresinde var olan ve kolay ulaşabileceği atık maddelerden kendisinin üretmesi tercih edilen bir yöntemdir.
Oyun çocuk içindir, çocuk oyunla hayat bulur. Oyun çocuğun erken büyümesine, gelişmesine katkı sağlar, sorumluluk bilincini geliştirir. Bundan dolayı çocukların yaşadığı her yerde, yeterli oyun alanları oluşturulmalı ve akranlarıyla sıklıkla bir araya gelebilmesine imkân sağlanmalıdır.
Dinlenme tatiline girilen bu günlerde ders baskısından bunalmış çocukların keyiflerince oynamalarına fırsat verilmelidir. Eğitim- öğretim döneminde zihni yorulmuş çocuk için en iyi dinlenme şekli, yaşıtlarıyla birlikte olacakları oyun ortamlarıdır.