Recep ayının ilk cuma gecesine Regaip gecesi denir. Bu geceye Regaip gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her cuma gecesi başlı başına kıymetli bir gecedir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, çok daha kıymetli oluyor.
Allah Teâlâ, bu gecede, müminlere, birçok ihsan ve ikramlar yapar. Bu geceye hürmet ve ihya edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere sayısız sevaplar verilir. Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutup, gecesini de ihya etmek ayrıca çok sevaptır.
Regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen “Ragibe” kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip gecesi denilince: “lütuf ve ihsanı bol, kıymeti ve değeri büyük, anlamına yakışırcasına iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır.
Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır. Regâib gecesi, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk habercisi olma şerefini taşımaktadır. Recep ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan mağfiret mevsimin ilk ayı, Regaip de bu mübarek ayların ilk kandili oluyor. Onun için, "Recep ayı tövbe ayıdır." demişlerdir.
Sevgili Peygamberimiz (sas), Regaib gecesinin içinde bulunduğu Recep ayında çok dua eder, namaz kılar, oruç tutar, iyiliklerin her çeşidini yapar, sadaka vermeye özen gösterirdi. Resulullah'ın (sas) Receb'in ilk perşembe gününü oruçla geçirdiği ve cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere on iki rekât namaz kıldığı rivayet edilir. Regâib gecelerinde dua etmek, tövbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle ibâdetle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.
Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmelidir. Kaza ve nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmelidir.
Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Yüce Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli insan.. .
Bol bol zikir ve dua yapılmalı. Mü'minlerle helalleşilmeli; onların rızaları alınmalı. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli. Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine dualar etmeli. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli. Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli. Kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
“Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." Regaib Kandilinizi Tebrik Eder, Hayırlara Vesile olmasını Cenâbı Hakk'tan niyaz ederiz.