Sokak Hayvanları ile ilgili olarak daha ne gibi çalışmalar yürütebiliriz?

Abone Ol

Sevgili okurlarım bugün sizlere çok farklı bir konuyu ele almak istiyorum. Sokak hayvanları konusunda daha başka neler yapabiliriz, birey olarak veya gruplar halinde bir araya gelerek ne gibi sosyal faaliyetlerde bulunabiliriz. Bunu sizlere önerilerimle anlatıp açıklamaya çalışacağım:

Her şeyden önce resmi kurum ve kuruluşlarla birlikte hareket etmek zorunda olduğumuzu unutmayalım. Bir yerde bir sorunla mı karşılaştık, belediye ilk başvuracağımız resmi daire. Elde ettiğimiz görsellerle karşılaşılan sorunlar resmi dairelere yazılı gerekirse de sözlü olarak sunulmalıdır. Örneğin zehirlemeler, kabul edilemez barınak koşulları, küpeleri, çipleri olmasına rağmen hayvanların toplandığı durumlar vb. bahsettiğim konular. Bunu yanlış davranışlarda resmi kurumlar da bulunabilir, belgelemek, mümkün olduğunca somut delillerle ispatlamak şarttır.

Onca belgeyi, dokümanı, ispatı saptadıktan sonra ilk başvuracağımız kurum ve kuruluşlar valilikler, belediyeler, kaymakamlıklar, yerel ve hatta ulusal medya kuruluşlarıdır. Başvurular ve şikayetler yine resmi olmak zorundadır. Gerek posta yoluyla gerekse mail veya faks yolu ile başvurularımızı yapmalıyız. Şikayet için olmasa da iletişim bilgilerine her zaman ihtiyaç duyulacaktır el altında bulundurulmalıdır.

Unutmayalım derim hemen her valiliğe bağlı İl Hayvan Koruma Kurulu veya üyeleri olan resmi kurumlar, dahası bunların iletişim bilgileri mevcuttur. Olmadı her ilde İl Mahalli İdareler Müdürlüğü, yine olmadı her belediyede Teftiş Kurulu adresleri mevcuttur. Yine Hayvan Sağlığı Zabıtası Komisyonu üyesi olan jandarma, sağlık müdürlüğü gibi kuruluşlar mevcuttur. Buralardan görüşme talep edilip randevular alınabilir.

Beğenin beğenmeyin demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Resmi kurum ve kuruluşlardan sonuç mu alamadınız, bulunduğunuz hemen her ilde, belde de, semtte hemen her partinin il veya ilçe başkanlıkları, olmadı yönetim kurullarının iletişim bilgilerine ulaşılabilir.

Bu iletişim bilgilerini bence bir yerlere kayıt etmek en doğrusu. Zira hemen her ciddi vakalarda acil ihtiyaç duyulacak başvurular bu makamlara yapılacaktır. Ayrıca bu adreslerle devamlı bir ilişki içinde olunacağından bence ayrı bir ihtimam gösterilmelidir. Listeyi bürokratik hiyerarşiye sadık kalarak genişletmeye devam edelim.

Bulunduğumuz bölgedeki belediye meclis başkanı ve üyelerinin, valilik il genel meclisi başkanı ve üyelerinin iletişim bilgileri, o ilin milletvekili kimse onun iletişim bilgileri, kent konseyi olan Sivil Toplum Kuruluşlarının iletişim bilgileri elde edilmelidir.

Eee iş dünyasında ait bir insan olarak iş insanları derneklerini, özellikle ticaret odalarının, sanayi ve meslek odalarının, esnaf odalarının, baroların, tabipler birliği gibi kuruluşların kontak bilgileri elimizin altında olmalıdır.

Medyanın gücünü unutmayın, küçümsemeyin derim. Gerek basılı medyanın gerekse internet medyasının yerel ve ulusal temelde çalışan medyanın haber sitelerinin bilgileri önceden elde edilmelidir. Sosyal medyayı da buna eklemeyi unutmayalım. Tecrübelerimden yola çıkarak basına önceden hazırlanan basın dosyaları ile gitmek sorunun yarısını çözmek anlamına gelecektir.

Kısaca resmi çalışmalar ciddi ve resmi olmak zorundadır. Suçlama ve ithamdan öte sorunları çözmeye odaklanmak en doğru yoldur. Ha bu arada sadece iletişim bilgileri ile yetinilmemeli, küçük bir heyet olarak bu resmi kurum ve kuruluşlarla tanışma, toplantı, nezaket ziyaretleri, karşılıklı ortak çalışma, çalışmaları destekleme yolları da aranıp bulunmalıdır. Bu ziyaretlerde sunulacak önceden hazırlanmış resmi bir dosyanın hazırlanması ve sunulması unutulmamalıdır. Dernek mi kurdunuz, grup mu oluşturdunuz, örgütlü bir sivil kuruluş mu oluşturdunuz, mümkün olduğu kadar hep daha bir üst yetkili ile tanışmak, resmi ilişkileri geliştirip güçlendirmek gibi bir politika izlenmelidir. En önemlisi de bu ilişkileri sürekli kılmak en yararlısı olacaktır.

Ziyaretlerde yine ciddiyetle ve delillerle mevcut sorunlar yapıcı bir ortamda masaya yatırılıp ortak çözüm yollarına gidilmelidir. Suçlamalar, kaba ithamlarla sonuç alınmayacağı ortada. Ayrıca bu ziyaretler bilgilendirmeler için de değerlendirilebilir. Her ne kadar resmi kurum ve kuruluşlara saygıda kusur edilmese de bu yerlerin de görev ve sorumlulukları olduğu, mevcut sorunların çözümü yönünde çalışmak zorunda oldukları uygun bir diplomasi dili ve nezaketle yetkililere hatırlatılmalıdır. Tabii bu arada en büyük destekçi sokaktaki insanlar yani vatandaşlar olacaktır. Onların bilgilendirilip aydınlatılması konularına da kafa yorulmalıdır. Bence kalabalığın olduğu her yere gitmek, gerekirse masa açmak, bildiri veya broşür dağıtmak yine çok önemlidir.

Evet arkadaşlar benim şu an aklıma gelenler kabaca bunlar.