Uzmanlar, bu yaraların tam nedeninin henüz net olarak bilinmediğini belirtirken, stres, beslenme alışkanlıkları ve diş problemlerinin başta olmak üzere pek çok faktörün ağız içi yaraların oluşumunda etkili olduğunu ifade ediyor.
Stres ve Beslenme Öne Çıkıyor
Stres, vücudun savunma mekanizmasını zayıflatarak ağız içi yaraların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Özellikle stresli dönemlerde bu yaraların görülme sıklığında artış yaşanıyor. Bunun yanında, beslenme alışkanlıkları da önemli bir rol oynuyor. C vitamini, demir ve folik asit eksikliği, ağız içi yaraların oluşumuna davetiye çıkarıyor. Baharatlı ve asitli yiyeceklerin de yaraları tetikleyebileceği belirtiliyor.
Hormonal Değişiklikler ve Diş Problemleri
Kadınlarda adet dönemi ve hamilelik gibi hormonal değişimlerin de ağız içi yaralar üzerinde etkili olduğu gözlemleniyor. Ayrıca, dişlerdeki keskin kenarlar veya diş eti problemleri, ağız içinde yaraların oluşmasına neden olabiliyor. Diş fırçalama sırasında meydana gelen küçük travmalar da bu süreci hızlandırıyor.

Virüsler ve Bakteriler de Etkili
Bazı durumlarda ağız içi yaraların virüsler, özellikle de herpes virüsü nedeniyle oluşabileceği uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Bu nedenle enfeksiyon riski taşıyan durumlarda dikkatli olunması öneriliyor.
Tedavi ve Korunma Yöntemleri
Ağız içi yaralar genellikle kendiliğinden iyileşmekle birlikte, ağrı ve rahatsızlık durumunda çeşitli tedavi seçenekleri gündeme geliyor. Ağrı kesiciler, ağrıyı hafifletirken ağız gargaraları ağızdaki bakterileri azaltarak iyileşmeye destek olabiliyor. Ayrıca, doktor kontrolünde kullanılan steroid içeren ilaçlar ve topikal merhemler de tedavide etkili olabiliyor.
Uzmanlar, ağız içi yaraların önlenmesinde diş sağlığının korunması, dengeli beslenme ve stres yönetiminin büyük önem taşıdığını vurguluyor. Düzenli diş kontrolü ve ağız hijyenine dikkat edilmesi, yaraların oluşma riskini azaltıyor. Stresi azaltıcı yoga, meditasyon gibi aktivitelerin de faydalı olduğu belirtiliyor.





