Yozgat bir tarım memleketi. Tarım, ziraat, hayvancılık Yozgat’ın ekonomik değerleri. Yozgat’ın kalkınmasını, gelişmesini istiyorsak tarımını, ziraatını, hayvancılığı ve termal kaynaklarını desteklemek, geliştirmek ve değerlendirmek zorundayız.
Yozgat’ın yeraltı ve yer üstü zengin kaynakları ilin gelişimi için yeterli. Biz bu kaynakları geliştirip desteklemek durumundayız. Termal kaynaklarımız yıllarca boşu boşuna aktı. Termal turizmde mesafe alan iller var. Termal kaynaklarının geliştirilmesi gerekir diyoruz.
Termal kaynaklarımızın değerlendirilmesi ve turizme kazandırılması konusunda henüz ciddi bir mesafe alamadık; İnşallah alırız.
Yozgat’ın öne çıkan ekonomik değerleri nedir? Tarım, ziraat ve hayvancılık. Ziraatin geliştirilmesini de yavaştan alıyoruz. Hayvancılık teşvik gördü ama, yeterli olmadığı için hayvancılığı da tam anlamda eskisi gibi canlandıramadık. Geriye ne kaldı tarımın geliştirilmesi ve teşvik edilmesi.
Tarımda devletin desteği, teşviki var. Ancak bunu tarıma yansıtamıyoruz. Hazır parayı alıp harcamak çiftçinin kolayına geliyor. Oysa bunun üretim alanında kullanılması gerekir.
Çoğunuz biliyorsunuz, bir Gelingüllü Barajımız var. Sulu tarım için de oldukça önemli ama çok iyi biliyorum ki, Gelingüllü Barajı’ndan sulanması gereken Yerköy ve Sekil Ovası halen yeterince istifade edemiyor. Yerköy Sekili Ovası’nın ne denli verimli bir araziye sahip olduğunu herkes biliyor. Ama halen sulu tarıma geçebilmiş değil Yerköylü üreticiler. Evet meşhur söz, “Su akıyor, üreticimiz bakıyor”
Aydıncık, Kazankaya, Çekerek, Doğankent, Saraykent, Sarıkaya, Boğazlıyan, Şefaatli, Yerköy arazilerini düşünün mükemmel bir tarım arazisi buralar. Tek sıkıntımız nedir? Yaygın bir şekilde sulu tarıma geçememiş olmamız.
“Boşa akan sularımız kalmamalı!” diyoruz: Yozgat gibi tarım-ziraat ve hayvancılık memleketi olan bir ilin geri kalması bizim ilgisiz kalışımızdandır dersek heralde yanlış bir ifade etmemiş oluruz ne dersiniz?
Köylü sitem ediyor. “Ürünümüz para etmiyor!” diyor. Köylümüz haklı, yetiştirdiği ürünü para etmiyor. Tohum pahalı, mazot pahalı, gübre pahalı, ilaç pahalı, emek para etmiyor. Köylü mahsul eker mi? Para etmeyen geçimini sağlayamadığı üretimin peşine düşer mi?
Yani ürünün değerlendirilmesi, para etmesi için de devletin tedbir alması gerekiyor. Mahsul ofislerini geliştirip zenginleştirmek, soğuk hava depolarını kurmak, ürünü dış ülkelere ihraç etmek için Pazar ağını kurmak devletin görevi olmalı deriz.
Üretici teşvik edilmeli derken bunları kastediyoruz. Tarım Müdürlüklerinin, Tarım Kooperatiflerinin her konuda çiftçiye, üreticiye destek olması, yardımcı olması gerekir diyoruz.Ziraat mühendislerimiz köylü ile iç içe kol kola olmalı, her konuda onları aydınlatmalı!
Şunu ifade etmeliyiz ki: Yozgat’ta tarım gelişebilir. Sulu tarımla çiftçimizin yüzü güler ve kazancı da bollaşır. Sulu tarıma müsait arazilerimiz çok. Barajlarla, sulama kanallarıyla çevredeki mevcut suların değerlendirilmesiyle Yozgat ekonomisini canlandırmak zorundayız. Bu işsizliğin de çözümü için önemli bir konudur.” Köye dönüş diyorlar!” adına; evet köye dönüş şart!...
Çekerek Irmağı, Delice Irmağı, Gelingüllü Barajı, yapımı tamamlanan Süreyyabey Barajı, Yozgat ve çevresini rahatça sulayabilecek konumdadır. Sularımız kışın bol, sürekli akıyor, bu suları değerlendirdiğimizde sulu tarıma geçmeyen köyümüz kalmaz. Biraz devlet desteği, biraz da vatandaşımızın bilinçlendirilmesi çok şeyi çözecektir.
Siyasilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, belediyelerimiz, kaymakamlıklarımız, valiliğimiz üzerine düşeni yaptığında Yozgat’ın ufku açılacak, gelir seviyesi de yükselecektir. Bir; insanların bencillikten kurtulması gerekir. İki, yeraltı ve yerüstü değerlerimizin faaliyete geçirilmesi de şarttır.
“Biz varız ya!” diyenler varsa, ben de “Arkadaş o zaman buyur Yozgat için gereğini yap!” derim. Sizce de haklı değil miyim? “Yozgat var Yozgat’ın sahibi de var!” diyorsan buyur arkadaş; eşini, dostunu, çevreni, yarenini korumayı bırak Yozgat ve Yozgatlı için çalış, seni ayakta alkışlayalım!..Köylü de kazansın, üretici de kazansın, memleket de kazansın...