Bir toplum, ne kadar farklı fikir ve düşünceye sahipse, kültürel açıdan o kadar zengindir. Farklı fikirler şehrin kültürel yapısını o kadar değiştirir ki, bu o şehrin ekonomisini, gelir kaynaklarını, sosyal yaşantısını değiştirip, renklendirmeye başlar.
Bu konunun en büyük örneği Eskişehir’dir.
Tüm düşüncelere saygı duyan bir toplumda insanlar neden fikirleri ve hayallerini dile getirmesinler.
Bizim yaşadığımız en büyük sorun, kimseyle kötü olmamak, yada çıkar ilişkilerine dayalı muhabbetimizden ödün vermemek.
Belediye bir hizmet yapıyorsa bu konuda gerekli mercilere teşekkür etmeyi bilmeliyiz, Bir belediyede size göre hata yapıyorsa da, fikirleri dinlemeli ve eleştirilebilir bir belediye anlayışına da sahip olmalıdır, yani her iki konu içinde susmamamız lazım.
Bazen insan hatalarını göremeyebiliyor başka gözlerin görmesi ve bunu lisana ve edebe uygun anlatmasında bir hata olmadığını düşünüyorum.
Bu konu tüm resmi kurumlar, bizi mecliste temsil eden vekillerimiz içinde geçerli. Halk konuşmazsa susarsa en büyük sorunu aslında onlar yaşar, her fikir ve düşünce yeni ufuklar demektir. Bu konuyu yazmamdaki neden birilerine olan kızgınlığım değil, bizde genel bir sorun haline gelen susmak, iyiye de, kötüye de sonuna kadar susma bağımlılığını eleştiriyorum.
Konuşan, düşüncelerini dile getiren bir çok fikri ve düşünceyi içinde barındırıp özdeşleşen bir Yozgat hayaliyle. Sevgiyle kalın, hoşça kalın.