Dedi ki:
“Benden iş, rant, ihale isteyen, bizim partiye yakın isimleri yemlemiyorum. Yemlemediğim için de bana düşman oldular. Topu topu 50 kişi. Ama benim arkamda halk var.”
Cümle sert mi? Evet.
Gerçek mi?
Onu en iyi Mamaklılar bilir.

Ama bu konuşmanın verdiği mesaj Ankara’nın, hatta Türkiye’deki birçok yerel yönetimin içinde kaynayan bir kazan olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Başkan Şahin’in ifadeleri “yemlemek” gibi alışılagelmişin dışında bir kelimeyle yolsuzluğun, kayırmacılığın ve içten içe dönen rant çarkının göbeğine çomak sokuyor. Ve bu çomak, görünüşe göre en çok da kendi partisine batıyor.
Başkanı böylesine bir isyanın eşiğine getiren nedir, biz biliyoruz!
Asıl Kavga Kiminle? Muhalefet mi, Meclis mi, Yoksa Parti Mi?
Bir belediye başkanının en büyük destekçisi kimdir? Parti örgütü mü, meclis üyeleri mi, halk mı?
Cevabı çok net verdi Başkan: "Halk."
Ancak sorun şu ki bugün Mamak’ta, CHP’li meclis üyelerinin dahi başkanın kararlarına onay vermediği, hatta çalışmaları kilitlediği bir tablo yaşanmadı mı?
Halkın menfaatine olan kararlarda bile sadece Veli Başkan'la hesaplaşmak, aba altında sopa değil direk sopayı başından indirmek için Mamaklılar'ın hakkını kilitlemeye çalıştılar.
Peki düğümü kim açtı?
Sebep neydği?
Gündüz Şahin açık açık söylüyor: "Rantı paylaşmadığım için üzerime geliyorlar."
Burada artık olay iktidar-muhalefet mücadelesinin ötesine geçiyor. Bu, partiler içindeki hiziplerin, kliklerin ve iş kapma yarışının kavgası.
Yani mesele ideolojik değil. Tamamen ekonomik.
CHP’de 'Değişim' Vardı Hani?
Hatırlayalım… Seçim sonrası CHP’nin diline doladığı en büyük tema “değişim”di.
Peki bu “değişim” belediyelerdeki çıkar gruplarını da kapsıyor muydu?
Eğer kapsıyorsa, neden Gündüz Şahin yalnız bırakılıyor?
Bu soruyu sadece CHP değil, halk da soruyor.
Çünkü halk, belediye başkanını “bir şeyler değişsin” diye seçti. O da belli ki kendi çapında bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor. Ama karşısında en çok da kendi partisinden duvar örüldüğünü söylüyor.
Ve bu duvar, beton değil; menfaat tuğlalarından örülmüş bir duvar.
Belediyelerde Yeni Dönem: Halkçı mı, Kayırmacı mı?
Başkan Şahin’in ifadesiyle Mamak’taki etkinliklerin tamamı belediyenin öz kaynaklarıyla yapılıyor. Yani dışarıdan kaynak yaratmak yerine, mevcut bütçeyle halkın yanında durmaya çalışılıyor.
Ancak bu, eski düzenin alışkanlıklarını sürdürenler için kabullenilmesi zor bir şey.
Yemlemediği için düşman kazanıyor. Ama bu düşmanlık halktan değil; kadro, ihale ve maaş bekleyen parti içi yapılardan geliyor.
Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, bir belediye el değiştiriyorsa, başkan daha koltuğuna oturmadan arka planda “kim ne alacak” hesabı başlıyor.
Halk hizmet beklerken, kadrolar kayırma peşinde koşuyor.
Yani şuan yaşanan durum sadece Ankara'da Mamak Belediye Başkanı'nın başına gelen bir durum değil, Çorum'da da Yozgat'ta da Kırıkkale'de de pekala yaşanıyor! Sadece çığlıklar ve isyanlar sessiz kalıyor!
Ya da ver kurtul, sular durulsun siyaseti bir müddet sonra hakim oluyor!
Peki Başkan Yalan mı Söyledi?
Hayır.
Ne kadar sarsıcı konuşursa konuşsun, bir gerçeği dile getirdi.
Eğer bu ülkede dürüstlük, halktan yana tavır almak ve rant kapılarını kapatmak, parti içi düşmanlık yaratıyorsa…
O zaman biz asıl kavgayı yanlış yerde arıyoruz demektir.
Veli Gündüz Şahin’in konuşması, sadece Mamak’ta değil; Türkiye’nin dört bir yanında kulislerde dönen “kim kimin adamı” hesaplarının ifşası gibiydi.
Belki bu yüzden, Başkan’ın arkasında halk var ama etrafı bomboş.
O boşluğu kim doldurur bilmem. Ama şunu bilirim:
Rant düzeni yıkılmadan, halk belediyeciliği kurulmaz.
Ve bazen bir belediye başkanının tek dayanağı, gerçekten sadece “halk” olabilir.
Veli Başkan buz dağının sadece görünen küçük bir yüzüydü ey halk...





