Taş taşa değiyor, Yozgat’ta Bir Üniversite Yükseliyor

Abone Ol

Haftanın ilk sabahından selam olsun…
Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, yüreğinizin bir yanı hala Yozgat’ta atanlara, göğsünde Bozok sevdası taşıyanlara selam olsun.
Bugün size, çoğu zaman gözden kaçan ama aslında gözbebeğimiz olan bir konudan, Yozgat Bozok Üniversitesi’nden ve onun Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar’dan söz edeceğim.
Bazı makamlar vardır, ağırlığını sadece protokolde değil, sorumluluğunda taşır. Rektörlük de onlardan biridir. Hele ki bu görev, henüz kurumsal kimliğini oturtmaya çalışan, müstakil üniversite olarak henüz temeller bir üniversitede icra ediliyorsa… İşte o zaman işler daha da çetrefilli hal alır. Çünkü sadece bir üniversiteyi değil, bir şehrin geleceğini yönetiyorsunuzdur aslında. Yozgat gibi, taşra görünümlü ama merkezdeki kadar karmaşık dinamiklere sahip bir şehirde, üniversite yönetmek ayrı bir maharet ister.
Rektör olmak zordur.
Belediye başkanı olmak da zordur.
Vali olmak, zaman zaman en zoru olabilir.
Ama Yozgat gibi bir şehirde, siyasetin her renginin gölgesini düşürdüğü, köklü geleneğin dirençle moderni karşıladığı bir yerde üniversite yönetmek; buna rağmen üretken kalabilmek, vizyon koyabilmek, hele de “iş” çıkarabilmek... Bu, sıradan insanların harcı değildir.
Evren Yaşar ismi bu anlamda övgüyü hak ediyor.
Yalnızca akademik unvanlarıyla değil; cesareti, tavır koyabilen duruşu ve doğru zamanda doğru adımlar atabilme yeteneğiyle dikkat çekiyor. Belki çok duyulmadı ama Bozok Üniversitesi’nin sessizce yaptığı atılımlar, aslında Yozgat’ın çehresini dönüştüren yapı taşlarıdır.
Geçtiğimiz günlerde basın mensupları ile bir buluşma gerçekleştirdi. Kampüs gezisinden oluşan buluşmada, çok önemli paylaşımlarda bulundu Prof. Dr. Evren Yaşar.
Yeni açılan spor tesisleri, kültürel ve sosyal alanlar, araştırma merkezlerinin planlı büyümesi ve öğrencilerin yaşadığı kampüs ortamının dönüştürülmesi... Tüm bunlar, bir “kampüs estetiği”nden çok daha fazlası. Bu, bir şehir üniversitesinden, bir üniversite şehrine geçişin sessiz ilanıdır.
Yozgat’ın en büyük sivil yapısı olan Bozok Üniversitesi, artık “sadece okuyan” değil, “üreten” ve “dönüştüren” bir kurum olmaya aday.
Evren Hoca’nın liderliğindeki ekip, bu dönüşümün fitilini yakmış görünüyor. Ve bunu yaparken ne bir reklam kampanyasına ihtiyaç duyuyorlar ne de büyük manşetlere... Çünkü bazı işler bağırmadan da olur. Niyet samimi, adım kararlıysa sonuç kendiliğinden görünür olur.
Yozgatlılar bilir:
Biz işini sessizce yapanı severiz.
Reklamla değil, hizmetle görünür olanı takdir ederiz.
Bugün Yozgat Bozok Üniversitesi’nde taş taşa değiyor.
Ve her taş, bir yarının temelini atıyor.
Dünyanın neresinde yaşıyor olursanız olun, bu yazının satır aralarına kulak verin. Çünkü bu gelişmeler yalnızca Yozgat’ı değil, Yozgatlıyı ilgilendiriyor. Eğitimle yükselen bir şehir, sadece bugünü değil, torunlarımızın geleceğini de kurtarır.
Belki farkında değiliz ama Yozgat’ta bir üniversite değil, yarının umutları yeşeriyor.
Ve bu yazının sonunda şunu not düşmek gerekir:
Bu topraklarda iz bırakmak isteyen herkes bilir ki, iş üretmek kolay değildir. Hele de Yozgat’ta...
Ama bazen biri çıkar…
Kalabalığın içinden, sessizce ama dirayetle...
Ve biz ona bakıp şunu söyleriz:
“Demek ki oluyormuş.”