Türkiye’de 2024 yılında hiç aşılanmamış çocuk sayısı 100 bini geçti. Bu durum, toplum bağışıklığını tehlikeye atarken, bulaşıcı hastalıkların yeniden yayılma riski taşıyor.
Sağlık Bakanlığı'nın 2017 yılına ait verilerine göre, Türkiye’de aşı reddi sayısı 23 bini aşmıştı. Ancak günümüzde, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Emrah Kırımlı'nın aktardığına göre, Türkiye genelinde her yıl yaklaşık 100 bin çocuğun hiç aşılanmadığı tahmin ediliyor. Özellikle İstanbul’da, her yıl 15 bin çocuğun aşısız kalması endişe verici bir hızla artıyor.
İstanbul’da Aşısız Çocuk Oranı Yüzde 1,8
Gazete Oksijen’in haberine göre, Türkiye genelinde 0-4 yaş arasındaki 5 milyon 82 bin 386 çocuğun yaklaşık yüzde 2’si hiç aşılanmamış durumda. İstanbul’daysa, 838 bin 362 çocuk arasında aşısız olanların oranı yüzde 1,8. Bu oranlar, çocukluk çağı aşılarının giderek daha fazla ihmal edildiğini ortaya koyuyor.
Aşısızlık, Salgın Riski Yaratıyor
Uzmanlar, özellikle verem (BCG), suçiçeği ve dörtlü karma (difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci) aşılarının kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Bu aşılar, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde büyük rol oynuyor. Aşı oranlarının düşmesi, toplum bağışıklığının zayıflamasına yol açarak, salgınların tekrar yaşanma riskini artırıyor.
Son yıllarda, kızamık, boğmaca ve suçiçeği gibi hastalıkların yeniden arttığına dikkat çeken uzmanlar, aşı oranlarının düşmesi durumunda bu hastalıkların salgın boyutuna ulaşabileceği konusunda uyarıyor.
Aşısız Çocuk Oranları İlçelere Göre Farklılık Gösteriyor
2024 yılı Aralık ayı verilerine göre, İstanbul’daki aşısız çocuk oranlarının ilçelere göre farklılık gösterdiği tespit edildi. Şişli, Kadıköy ve Beşiktaş gibi ilçelerde aşısız çocuk oranları daha düşükken, Sultanbeyli, Arnavutköy ve Sancaktepe gibi ilçelerde eksik aşılama oranları daha yüksek.
Aşı Karşıtlığına Karşı Uyarı: Halk Sağlığı Tehlikede
Uzmanlar, aşı karşıtlığının halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Çocukluk çağı aşılarının bulaşıcı hastalıkları önlemede hayati önem taşıdığı vurgulanıyor. Toplum bağışıklığının zayıflaması, daha büyük sağlık krizlerine yol açabilecek bir risk teşkil ediyor.
