Yozgat’ta yapılan saha çalışmasından elde edilen bulgular, erkekliğin tek bir biçimi olmadığını, ancak hegemonik erkeklik algısının güçlü etkisini gözler önüne serdi.
Türkiye'de erkeklik kavramı uzun yıllar boyunca homojen bir yapıya sahipmiş gibi algılansa da, bölgesel farklıklar bu algının oldukça çeşitli olduğunu ortaya koyuyor. Son yapılan akademik bir çalışmada, Trabzon ve Yozgat gibi sosyo-kültürel yapıları farklı olan iki şehirdeki erkeklik algıları karşılaştırıldı. Ortaya çıkan sonuçlar, toplumun erkeklik inşasında nasıl bir dönüşüm yaşadığını ve bölgesel kodların bu sürece nasıl etki ettiğini açıkça gösteriyor.
Trabzon Ve Yozgat’ta Durum Ne?
Literatürde erkeklik çalışmaları, özellikle 2000’li yıllardan sonra Türkiye’de ciddi anlamda tartışılmaya başlandı. Bu tartışmalar erkekliğin tek bir kimlik olmadığını, toplumun kültürel, ekonomik ve coğrafi yapısına göre farklılaştığını gösteriyor. Özellikle hegemonik erkeklik kavramı, bu farklılıkları baskılayan, norm haline gelmiş erkeklik biçimini tanımlar.
Trabzon erkekliği, literatürde genellikle sert, cesur, milliyetçi ve korumacı rollerle tanımlanırken; Yozgat’ta yapılan saha araştırmaları, buradaki erkekliğin de benzer şekilde hegemonik erkeklik üzerinden yeniden üretildiğini gösteriyor. Ancak Yozgat erkekliği, daha çok geleneksel, muhafazakâr, dini değerlere bağlı bir yapı üzerinden şekilleniyor.
Yozgat’ta Erkek Olmak: Sünnetten Evliliğe Kadar Bir Yolculuk
Yozgat’ta yapılan saha çalışması kapsamında 25 erkekle yapılan görüşmeler, erkek olmanın hangi aşamalardan geçtiğini net bir biçimde ortaya koydu. Erkeklik, Yozgat’ta bir kimlikten öte, bir "sınav" gibi yaşanıyor. Sünnet, askerlik, iş bulma ve evlilik gibi aşamalar, erkekliğin kabul edilmesi için adeta birer eşik olarak görülüyor.
Bu aşamaların tamamlanması, toplumsal anlamda “erkek olmuş” sayılmak için yeterli kabul ediliyor. Bu da gösteriyor ki, Yozgat'taki erkeklik anlayışı bireysel deneyimlerden çok toplumsal beklentilerle şekilleniyor. Babayla kurulan ilişki, erkek çocukların kimlik gelişiminde belirleyici bir unsur olarak öne çıkarken, homososyal ilişkiler de erkekliğin öğrenilmesinde kritik rol oynuyor.
Trabzon Erkekliğiyle Benzerlikler Ve Farklılıklar
Trabzon erkekliği ise yıllardır toplumda güçlü ve sert mizaçlı bir erkek profiliyle özdeşleştiriliyor. Yozgat erkekliğinde olduğu gibi, Trabzon’da da erkekliğe giden yol askerlik, evlilik ve ekonomik bağımsızlık gibi adımlardan geçiyor. Ancak Trabzon erkekliği, daha fazla dışa dönük, meydan okuyan, kendine güvenen bir duruş sergiliyor. Bu durum, bölgesel kültürel yapıdan kaynaklı olarak şekilleniyor.
Her iki bölgede de erkekliğin temel taşları benzer olsa da, bu yapıların üzerine inşa edilen anlamlar değişiklik gösteriyor. Trabzon’daki erkeklik daha mücadeleci ve meydan okuyan bir forma bürünürken, Yozgat’taki erkeklik daha çok itaate, geleneklere ve aile büyüklerine bağlılık üzerinden inşa ediliyor.
Bu araştırma, Türkiye'de erkeklik denildiğinde akla gelen tekil bir yapı olmadığını açıkça gösteriyor. Bölgesel, kültürel ve toplumsal faktörler erkeklik anlayışını doğrudan şekillendiriyor. Yozgat’ta erkek olmanın ne anlama geldiğini anlamak, sadece bir şehrin sosyo-kültürel yapısını değil, aynı zamanda Türkiye’deki erkeklik kurgularını da anlamak açısından oldukça önemli.
Trabzon ve Yozgat örneği, erkekliklerin aslında birbirine paralel ilerleyen ama farklı sosyo-kültürel dinamiklerle şekillenen yapılar olduğunu kanıtlıyor. Bu da erkekliğin biyolojik değil, tamamen toplumsal bir inşa olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Trabzon ve Yozgat özelinde yapılan bu karşılaştırmalı çalışma, erkekliğin tek bir kalıba sığdırılamayacağını, her bölgenin kendi kültürel kodlarına göre bu kimliği yeniden şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Hegemonik erkeklik baskın olsa da, alt kültürlerde ve bölgelerde farklı erkeklik pratiklerinin varlığı yadsınamaz. Bu da Türkiye’nin toplumsal cinsiyet yapısına dair derinlikli bir anlayış geliştirmek için önemli bir zemin sunuyor.