Çok Kıymetli Gönül Dostları;
Türkü tadında ve şiir güzelliğinde bir pazar günü geçirmeniz temennisiyle sizlere yıllar önce kaleme aldığım "Türkülere Destan" başlıklı bir şiirimi arz ediyorum.
Oğlum Doç. Dr. Ahmet Kürşad’a
- I -
Yanık yüreklerden yâre yakılan,
Bir içli destandır bizim türküler.
Gönülden çağlayıp dile dökülen,
Kutlu bir fermandır bizim türküler.
Bir dut dalı can bulunca ellerde,
Yaslayıp başını yatar kollarda,
Hangi duygu dile gelmez tellerde,
Bağlamaya şandır bizim türküler.
Saz ustası; üstâdından el tutar,
Yüreklere mızrap vurur, tel tutar,
Perdelerde uzun ince yol tutar,
Cihânı seyrandır bizim türküler.
Asırların nefesinden iz vardır,
Sevdâ ateşinden kalmış köz vardır,
Her “âh” ın içinde bin bir söz vardır,
Ehline ayândır bizim türküler.
Türkü vardır; şâhı dize getirir,
Türkü vardır; Kaf Dağı’nda oturur,
Türkü vardır; bizi alıp götürür,
Bir tayy-i mekândır bizim türküler.
Bir pîrin bâdesi, bir dost selâmı,
Bir şiir nefesi, bir aşk kelâmı,
Gül Yüzlü Güzel’e “Gül” ihtirâmı,
Hak’tan armağandır bizim türküler.
Mısralarda ışır gönül terimiz,İçinde
saklıdır ruh cevherimiz, Ata yâdigârı
mücevherimiz, Cânıma
cânândır bizim türküler.
Sevincin, elemin, aşkın, hicrânın,
Hayata hükmeden en sıcak ânın,
Türkülerde atar nabzı zamanın,
Yaşanmış devrândır bizim türküler.
Düğünde, dernekte, toyda söylenir,
Şehirde, yaylada, köyde söylenir,
Halayda, sinsinde, çayda söylenir,
Cenkte mehterândır bizim türküler.
Davul vurur, kıt’aları titretir,
Çalar zurna, gök kubbeyi inletir,
Hüznü nefes nefes mey’de dinletir,
Sîneyi yakandır bizim türküler.
Şiir, kanatlanır sazın telinde,
Ezgiler demlenir zaman selinde,
Nağme aşka gelir âşık dilinde;
Edeptir, erkândır bizim türküler.
GÜNEŞ’in gönlüne düşmüş sevdâdır,
Yürek sızısına derttir, devâdır,
Baraktır, zeybektir, uzun havadır,
Hoyrattır, tatyandır bizim türküler.