Ülke bekası ile ilgilenmeyen bazı Milliyetçiler -1-

Abone Ol

Odgurmuş: Türkiye'miz çok zor ve bir o kadar da önemli günler yaşamaktadır. Geleceğimiz tehlikededir. Milli güvenliğimiz tehdit altındadır. Ülke çıkarları şer kuvvetlerin hedefindedir. Terör saldırıları ad, şekil ve yer değiştirerek hız kazanmıştır. Milli birliğimiz sarsılmakta, birliğimizin temelleri dinamitlenmektedir. Milli direncimiz kırılmak istenmektedir. İhanet pusuda beklemektedir. İçerden ve dışarıdan kuşatılan, her cepheden dost gibi görünenlerce küresel saldırı altında olan Türkiye, çok ciddi bir beka mücadelesi vermektedir. Türkiye diz çöktürülmek istenmektedir. Bu hain kuşatmaları kırmak ve Türkiye'yi aydınlık bir geleceğe taşımak; büyük geçmişimize, kahraman ecdadımıza, bu vatanı bizlere emanet eden aziz şehitlerimize, elbette büyük Türk milletine borcumuzdur. Bu irade, bu kararlılık, bu iman, bu heyecan ve cesaret şükürler olsun ki Türk Milletinin vicdanında vücut bulmuştur. Türk milliyetçileri Türkiye'nin bekasına sahip çıkmak için şuurla ayağa kalkmak zorundadır. Devletine ve milletine sahip çıkmak ve ordusunun ardında durmak zorundadır.
Herkes çok iyi bilmelidir ki; Bu kutsal vatan sahipsiz değildir. Şanlı al bayrağımız öksüz ve rüzgârsız değildir. Kendilerini milliyetçi olarak vasıflandıran ve “geçmişte ben şöyle yapmıştım, böyle yapmıştım teraneleri” arasına “AMA FAKAT LAKİN” diyerek Türk Milletinin verdiği Beka mücadelesini görmezden gelenlere ve önemsizleştirmeye çalışanlara inat Büyük Türk Milleti yalnız ve çaresiz değildir.
Monşer-Usta(1): Hangi bekadan bahsediyorsunuz siz. Hükümetin bekası mı, yoksa Devlet Bahçeli ve ekibinin bekası mı? Ülkenin bekası kurtuluşu bir kişinin iki dudağı arasına kaldıysa yandık demektir. Memleket son on beş yıldır çok kötü yönetiliyor. Her seferinde yanıldık, kandırıldık, hadi bir kez daha bir ve beraber olalım masalı okunuyor. Korku imparatorluğu kuruluyor. Meclis devre dışı. Hâkimler ve savcılar emir kulu. Üniversiteler oldu yüksek lise. Ahlak sıfır. Eğitim yerlerde sürünüyor. İssizlik Hat safhada. Gemisini yürüten kaptan. Hak hukuk, adalet kalmamış. Beka sorunu bizim içimizde. Her şey yalan dolan. Bir milletin kaderi nasıl olur da tek kişiye teslim edilir. MHP gibi bir partinin kaderi nasıl olur da tek kişiye teslim edilir. Koca ülkücü camiada nasıl olur da ikinci bir genel başkan adayı çıkmaz. O zaman bizler üç beş çapulcuymuşuz demek ki. Birilerinin emir eri gibi....
Odgurmuş: Hangi korku imparatorluğundan bahsediyorsunuz. 1979 Ecevit iktidarı zamanında evlerimizin pencerelerinin kenarına, balkonlarımıza çıkıp oturamazdık. Hangi akşam hangi kapının çalınacağı ve kapıyı açanlara ateş edileceğini bilme imkânımız var mıydı? Kahvehanede oturanın da, otobüs durağında bekleyenin de can güvenliği var mıydı? Sonra Demirel iktidarları zamanında anarşi ve Terör diz boyuydu. Daha sonra gelen Kenan Evren zamanında korkusuzca mı yaşıyorduk. Her akşam kimin kapısının çalınıp alınıp götürüleceğinden emin bir şekilde mi yataklarımızda yatıyorduk. ABD Başkanının karşısında süklüm püklüm el pençe duran devri iktidarında beceriksizliği. Yüzünden 50 küsur bankayı batıran Bülent Ecevit ne çabuk unutuldu. Ülkeyi idare ederken, AB ve ABD’den direktif ve tavsiye alırsanız mesele yok, size kimse dokunmuyor. Yok, bölgede biz de söz sahibi olalım derseniz, Nasrettin Hocanın işi “Fincancı Katırlarını” ürkütürsünüz.
Devam edecek.