Pandemi süreci daha bitmedi bitmiyor da. Bizde sevdiklerimizden dostlarımızdan uzak kaldık.
Bu süreçte özledik özleştik. Benim en çok özlediğim yerlerden biride Sorgun’da çalıştığım 6 yılımı verdiğim Yağmur Kreş. Dostlarımı yavrularımı çok özledim pandemi sürecinde gidemedim.
Eski günlere döndüğümüz gün koşa koşa gideceğim dün gibi ilk işe başladığım gün. Dayımla gitmiştim Sorgun’a. Çok heyecanlıydım kapıda bizi güler yüzlü samimi evli bir çift karşıladı Gülnaz hoca kreşin sahibi odasında ağırladı bizi. Eşi Ömer bey şakacı sempatik bir insandı. Personeli de kendi gibi sıcacıktı kreş tertemizdi. Gülnaz hoca konuşurken bilgili donanımlı biri olduğunu anladım sınıf öğretmenliği mezunuydu bu iş için yaratılmış emeğini güler yüzünü hiç esirgemiyordu insanlarla diyaloğu çok iyiydi. Sosyaldi becerikliydi. Kalite kokuyordu her yer. Laf lafı açınca Yozgat’ın yerlisiyim dedi annelerimiz arkadaş çıktı dedelerimiz tanıdık çıktı ve o gün işe başladım. Olmak istediğim yer tamda burasıydı. Çocuklara değer veren işini aşkla sevgiyle yapan ticari kaygı gütmeyen bir kurumdu kurumdan öte sıcacık bir ev yuvaydı çocuklar mutlu veliler mutluydu her şey profesyoneldi disiplin vardı eğitim vardı şefkat vardı mutluluk vardı herkes canla başla çalışıyordu en iyiye en güzele en doğruya çocuklarla birlikte ilerlemekti çabamız. Tayinleri çıkan velilerden aldığımız dönütler şahaneydi kocaman bir aile olmuştuk. Kreşte aradığım benim için en önemli noktalardan biri sevgi ve şefkatti çocuk eğitimini her yerde alır ama kolay kolay şefkat göremezdi Yağmur Kreş fiziksel duygusal bir bütün olarak yetiştiriyordu geleceğe çocukları. Çocukları geleceğe yetiştirmiyordu geleceğe çocuklar yetiştiriyordu. Hür özgür fikrine saygı duyulan empati yapabilen öz güvenli her çocuğun bir notası olduğunu keşfeden eğip büken şekillendiren değil de dik durarak sorgulayan çocuklar bu kreşten çıkıyordu hem manevi değerler eğitimi alıyordu çocuklar hem de sanatın için de yetişiyorlardı çizgilerinden hiç ödün vermediler gurur duyuyorum canim Gülnaz hocamla onu buradan bir kez daha tebrik ediyor memleketim adına çok teşekkür ediyorum.
Ortopedi Uzmanı Dr. Ertan İskender poliklinikte hastası tarafından bıçaklı saldırıya uğradı sırtından yaralandı eli parçalandı hayatını geceli gündüzlü hekimlik sanatına adayan Ertan İskender ameliyat yapamama riskiyle karşı karşıya o yaralı ele hepimizin ihtiyacı var bir hekime yapılan saldırı hastalarına ve toplumun sağlıklı geleceğine yapılmış sayılmalı ve kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan misliyle cezalandırılmalıdır diyor Sunay Akın. Gel kardeşim Orhan benim ellerimi al benim gözlerimi kullan diyor ya Oktay Rıfat Orhan Veli için yazdığı şiirde. Keşke bizde elleri için bir şey yapabilsek o eller hepimizin geleceği şifası. Ben Dr. Ertan İskender’e geçmiş olsun diyor suçlunun en ağır cezayı almasını diliyorum.
Yozgat’ta Bayrak Tepede bulunan 1400 metrekare yüzölçümüne sahip Türk bayrağının renginin solmasına duyarsız kalmayan araştırmacı gazeteci yazar Osman Karaca tek başına bayrağı boyuyor her gün tepeye çıkıyor kendisine memleketim adına çok teşekkür ederim.