Türkiye'nin ekonomik ve sosyal açıdan derin bir kriz içinde olduğunu vurgulayan Adıgözel, "Eksi 12 derecede et kuyruğunda bekleyen vatandaşa çare anayasa değil, geçimdir" dedi.
Adıgözel, AK Parti'nin kuruluş ilkelerine atıf yaparak, "AK Parti yasaklara, yoksulluğa ve yolsuzluğa karşı bir hareket olarak doğmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, yoksulluk, işsizlik ve yüksek enflasyon halkı ezmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı. Yeni anayasa tartışmalarının, bu temel sorunları görünmez kılmaya yönelik bir "sis perdesi" olduğunu savundu.
"Önce Mevcut Anayasaya Uyulsun"
Türkiye’nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kabul eden Adıgüzel, ancak hukuk ve özgürlüklerin ihlal edildiği bir ortamda anayasa değişikliğine karşı olduklarını belirtti. "Eğer yeni bir anayasa yapılacaksa, önce mevcut anayasanın kurallarına uyulmalı. Anayasa değişikliği, hak ve hukuk ihlallerine zemin olmamalıdır" dedi.
Siyasi Ahlak Yasası Çağrısı
Konuşmasında "Siyasi Ahlak Yasası"na da dikkat çeken Adıgözel, bu yasanın devlet yönetiminde güveni artırmak için kritik önemde olduğunu vurguladı. Yasanın amaçlarını; yolsuzluğun önlenmesi, kamu kaynaklarının etkin ve adil kullanımı, şeffaflık ve hesap verilebilirlik olarak sıraladı. Şeffaflığın bir zihniyet meselesi olduğuna da değindi.
Kamu İhale Kanunu Eleştirisi ve Çifte Standart Uyarısı
Adıgözel, Cumhuriyet tarihinin en sık değiştirilen kanununun Kamu İhale Kanunu olduğuna dikkat çekerek bu durumun yolsuzluğa açık kapı bıraktığını ifade etti. Türkiye’de hukukta çifte standart olduğunu iddia eden Adıgözel, “Muhalefet belediyelerinde usulsüzlük varsa araştırılsın, ama aynı hassasiyet iktidar belediyeleri için de gösterilmeli. Sadece muhalefet hedef alınırsa bu, adaletsizliktir” dedi.
“Yeni Sistem, Güçlendirilmiş Parlamenter Model Olmalı”
Adıgözel, partilerinin "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" önerisini de gündeme getirerek, bunun eskiye dönüş değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhuriyet ve devlet tecrübesinin demokrasiyle taçlandırılması anlamına geldiğini söyledi.