Otomobil ile tanışmamızın tarihi bizde hayli gerilere gider. 1908 ikinci meşrutiyet dönemi sonrasında başta İstanbul ve İzmir olmak üzere ilk otomobillerin yollara çıktığını görebiliriz.
Bu açıdan baktığımızda otomobil sevdamızın nerdeyse 100 yıllık bir geçmişi vardır diyebiliriz. 1950’li yıllardan itibaren karayollarının hızlı bir biçimde tüm ülke sathına yayılması sonucunda ülkemizdeki otomobil sayısı hızla artmış ve 2017 verilerine göre Türkiye’deki araç sayısı bugün itibariyle 22 milyona dayanmış durumda.
Otomobil sevdamızın geçmişi bu kadar eski iken bugün bizim konuştuğumuz yerli otomobil üretme fikri ise bundan çok daha uzun yıllar öncesine dayanır. 1961 yılında 135 günde üretilen ve Devrim adı verilen yüzde yüz yerli otomobil projemizin başarısızlıkla sonuçlanması sonrasında artık yüzde yüz yerli otomobil yapmak yerine montaj sanayi temelli otomotiv sektörünü geliştirme hedefi benimsenmiştir.
Bugün ülkemizde farklı küresel otomotiv markalarının bulunduğu dev bir otomotiv sektörüne sahibiz.
Yılda yaklaşık 2 milyon civarında çeşitli türde motorlu aracın üretildiği otomotiv sektörümüz bugün Dünya’da 16. büyük otomobil üreticisi konumunda.
Dünya’da bugün ise en çok otomobil ihraç eden üç ülke ise Almanya, Amerika ve Japonya.
Dünya’da bugün bir yıl içerisinde toplamda 100 milyon civarında motorlu araç üretilmekte. Otomobil teknolojisi her geçen yıl hızla değişiyor ve gelişiyor. Otomobil teknolojisinin teknolojik yenilik düzeyi bugün 3 ayın altına düşmüş durumda.
Dünya’da önde gelen otomobil fuarlarını takip ettiğinizde gelecekteki otomobillerin bugünkünden bir hayli farklı olacağını görebiliyorsunuz. Bu noktada gelecek yirmi yıl içinde otomobil dünyasında gerçekleşecek temel trendler şunlar:1) Benzinli ve dizel motorlu araçların üretimine gelecek yirmi yıl içinde son verilecek. 2040 yılına gelindiğinde Çin tek bir benzinli araç üretmeyecek. Çin’in bugün yılda 28 milyon civarında araç üreten bir ülke konumunda.
Ayrıca İngiltere ve Fransa’da 2040 yılına kadar benzinli ve dizel motorlu araç üretimine son vereceğini duyurdu. Bütün bu alınan kararların altında artık gelişmiş ülkelerin çevreci bir ekonomik modele geçme çabası yatıyor.
2) Gelecek 20 yıl içinde insanoğlu elektrikle çalışan otomobillere geçmiş olacak. Bugün bir çok küresel otomobil markası gelecek yirmi yıl içinde benzinli veya dizel otomobil üretmekten vazgeçip elektrikli otomobil teknolojisine yöneleceğini açıklamış durumda. Dolayısıyla gelecekte kullanacağımız otomobiller elektrikli ve şarj edilebilir teknolojiye sahip araçlar olacak.
Bugün başta Tesla olmak üzere bir çok otomobil markası elektrikli otomobil teknolojisine milyarlarca dolar yatırmaya devam ediyor. Bugün Amerika başta olmak üzere Avrupa’da her yıl yüz binlerce insan elektrikli otomobil satın alıyor.
3) Gelecekte kullanacağımız otomobiller otonom araçlar olacak. Yani gelecekte otomobili biz kullanmak zorunda değiliz çünkü otomobiller sürücüsüz bir biçimde kendi kendini idare edecek. Sürücüsüz otomobil teknolojisi son 10 yılda çok büyük bir mesafe kat etti. 2035 yılında dünya üzerinde 3.5 milyon sürücüsüz otonom araç yollarda olacak. Artık yapay zeka teknolojisi sayesinde son derece gelişmiş otomobillere sahip olacağız.2050 yılına gelindiğinde Dünya üzerindeki tüm araçların otonom teknolojiye geçişi tamamlanmış olacak.
Bu otonom teknoloji sayesinde insan kaynaklı trafik kazaları ortadan kalkacak ve çok daha güvenli araçlarla seyahat etmiş olacağız.
4) Dünya’da gelecek 20 yılda araç sahipliliği sayısı hızlı bir biçimde düşecek. İnsanlar araç sahibi olmak yerine araçları kiralamaya veya Uber başta olmak üzere çeşitli otomobil platformlarını kullanmaya hızlı bir biçimde geçecek.
Gelecekte insanların yüzde 70’inden fazlası araç sahibi olmayı düşünmeyecek çünkü bunun getireceği ekonomik yükten kurtulmak isteyecekler. Bugün bu trend gelişmiş ülkelerde hızlı bir biçimde yaygınlaşıyor.
Özetle gelecek yirmi yılda benzinli otomobillerin çağının bittiğine elektrikli ve otonom milyonlarca yeni aracın yollara çıktığına şahit olacağız. Bu noktada geçen hafta 5 yerli Türk şirketin bir araya gelerek imzaladığı yerli otomobil üretme projesi gerçekten ne derece doğru ve gerekli bir proje diye insan düşünmeden edemiyor.
Bugün dünyada 200 ‘e yakın otomobil markası mevcut fakat biz bu otomobil markalarının en fazla 5 veya 6 tanesini biliyoruz. Zira bu markalar mazisi nerdeyse 100 yıllık ve son derece büyük üretim kapasitesine sahip global markalar konumunda.
Bizim üreteceğimiz yerli otomobil markamızın bu yüz yıllık dev markalarla rekabet edebilme şansı var mı? Maliyet giderlerin son derece yüksek olduğu ülkemizde ürettiğimiz yerli otomobili sadece yerli Pazar için mi üreteceğiz?
Unutmayalım ki üreteceğimiz araçlar benzinli veya dizel motor teknolojisine sahip araçlar olacak oysaki yukarıda da anlatmaya çalıştığım üzere gelecek yirmi yılda benzinli ve dizel araçların çağı kapanmış olacak.
Yani bizler ülke olarak şimdiden eskimiş bir teknolojiye yatırım yapıyor durumdayız. Devamı Yarın