Odgurmuş: Hayırlı olsun havaalanınız son hızla yapılıyormuş. 2026 yılında açılacak ve hizmete girecekmiş.
Monşer: Ne havaalanı kardeşim. O havaalanı neden yapıldı ki. Havaalanına ne gerek var. Yozgat gibi bir yere havaalanı gerekli miydi? Neden yapılıyor.
Odgurmuş:Yani ne diyorsunuz Yozgat için havaalanı gerekli değil mi.
Monşer: Hiçbir gereği yok. Oraya kim gidecek. Hatta o uçağa kim binecek? Yozgat’ta herhangi bir yere gitmek için uçağa binecek biri var mı? Benim bildiğim kadarıyla o uçaklara binecek kimse yoktur. Millet eşek’ le gider yine o uçağa binmez.
Odgurmuş: Binmezler mi diyorsunuz?
Monşer: Binmezler ve onunla keyif sürerek uçmazlar. Millet aç… aç… Aç insan uçağa nasıl binecek. Delik ayakkabısı ile mi uçağın kırmızı halılarına basacak.
Odgurmuş: Ya hu bu havaalanı Yozgat’a, yani bizim Yozgatımıza yapılıyor. Bekleyelim bakalım, görelim bakalım, biniyor musunuz? Binmiyor musunuz?
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’ na bile bu hava alanı konusu soruldu… Bundan haberiniz var mıydı?
“Yozgat’a havalimanı ne gerek var?” denilmiş.
Halbuki bilmezler ve düşünmezler ki, havalimanının önemini.
Hatay depremi bir kez daha gösterdi ki havalimanlarının stratejik rolü çok önemli. Havaalanı sadece birkaç yolcu uçağının inip kalkmasının ötesinde başka manalar da taşır. Ama siz ona da itiraz edersiniz.
Monşer: Neymiş o benim bilmeyip itiraz ettiğim.
Odgurmuş: Sizin dünyadan haberiniz yok, kapanmışsınız bir yere atıp tutuyorsunuz.
Havaalanı, afet, acil durum ve lojistik erişim gerekliliği ortada olduğu halde siz bunu anlamıyorsunuz.
Dikkat ederseniz Yozgat Türkiye’nin tam orta yerinde, bir savaş sırasında uçaklar tarafından bombalanma ihtimali çok düşük. Burası savaş sırasında lojistik merkezi olarak da kullanılacak. Sizin at gözlükleri bütün bunları elbet göstermez.
Anadolu’nun ortasında olması nedeniyle yakın illerde meydana gelen herhangi bir afet sırasında güçlü bir ulaşım omurgası da olacak.
Yozgat Havalimanı’nın tam da bu yüzden hayati bir ihtiyaç olduğu ortada olduğu halde siz hala karşı çıkıyorsunuz.
Gerçi yapımı biraz zaman aldı ama o konuda tenkid getirirseniz ona bişey diyemem.
Monşer: Yani Yozgat Havalimanı gerektiğinde lojistik merkez mi olacakmış. Bütün bunlar düşünülerek mi havaalanı Yozgat’a yapılıyormuş?
Odgurmuş: Yozgatlılar her şeyin en iyisine layıktır. Yozgat’a hava alanını yanı sıra bir de uzay üssü yapılsa kötü mü olur. Savunma sanayii ile ilgili herhangi bir parçanın yapımı Yozgat’ta olması kötü mü olur. Tabi siz bunlara da karşı çıkarsınız.
Bakın üstelik sizin hiç aklınıza gelmeyen bir gerçek daha var:
Monşer: O da nesiymiş. Siz neler anlatıyorsunuz ki. Bunlar boş laflar. İsterseniz siz havaalanını altın ile döşeseniz ben ve benim arkadaşlarım ona da karşı çıkarız.
Odgurmuş: Biliyoruz öylesiniz. Yurt dışında ve özellikle Avrupa’da çalışan gurbetçi vatandaşlarımız direk Yozgat’a gelirlerse kötü mü olur? 2026 Aralık’ta kapılar açıldığında, sadece bir pist değil… Ekonomiye da büyük katkılar sağlayacaktır.
Ne desem anlamayacaksınız ama ben yine de söyleyeyim kısacası mesele sadece uçmak değil…
Nereden bakarsanız bakınız Yozgat’ın değerini, potansiyelini ve geleceği için çok önemli bir yatırım.
Monşer: Amma uzattınız ha. Bütün bunlar Yozgat’ın faydasına mı olacak diyorsunuz. Asla inanmam. Olsa da inanmam, olmasa da inanmam. Ben ve biz havaalanına toptan kökten karşıyız.
Odgurmuş: Bakın aklıma ne geldi: Havaalanı inşaatını yapanlar havaalanı kulesini garajların yanındaki Öğretmen evinin önüne diksinler ve bir de teras kulesi yapsınlar da her şeye karşı olan siz Monşerler Hava alanına gelmeyen uçakları, kalkmayan uçakları, havaalanına uçmak için gidemeyenleri, başka bir yerden gelemeyen yolculara bakarak keyif yapsınlar.
Nasıl iyi fikir değil mi. Size de bu pek yakışır değil mi? Bolca mavra yaparsınız.
Monşer: (1): Amma da uzattınız ya... Bakın damgalarım sizi, itham ederim sizi. Olmadık şeyleri olmuş gibi söylerim haaa…
Odgurmuş: (2): Yaparsınız, yaparsınız… Siz onu bunu yaftalamakta, damgalamakta, itham etmekte çok mahirsiniz.
(Haftaya konuya devam edeceğiz.)
**
(1)-“Monşer”: “Batı özentisi içinde olan”, “cehaletinden rahatsız olmayan”, biraz sağcı, biraz solcu, biraz 1970’li yıllar ülkücüsü, biraz liberal, biraz Kemalist, biraz laik ve her halükârda halkını geri-sürü gören hayali bir şahsiyet.
(2)- “Odgurmuş”: Kadim kitabımız Kutatgu Bilig’de “Kanaat-Akıbet” manasına gelen şahsiyet.