Evcimen, söz konusu tebliğin Türk vergi sistemine ve muhasebe mesleğine ciddi zararlar vereceğini vurguladı.
“Vergi Sisteminin Temeli Adalet ve Şeffaflıktır”
Başkan Evcimen açıklamasında, vergi sisteminin temel amaçlarından birinin adil, şeffaf, izlenebilir ve sürdürülebilir bir mali yapı oluşturmak olduğunu belirtti. Bu yapının güçlendirilmesi için basit usule tabi mükelleflerin gerçek usule geçirilmesinin meslek camiası tarafından uzun süredir savunulduğunu ve TÜRMOB tarafından da desteklendiğini hatırlattı.
Gerçek Usule Geçiş Kararı Olumluydu
8 Eylül 2025 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile büyükşehir belediyesi sınırları içinde ve nüfusu 30 bini aşan ilçelerde faaliyet gösteren bazı mükelleflerin 1 Ocak 2026 itibarıyla gerçek usulde vergilendirilmesi kararının yerinde olduğunu ifade eden Evcimen, bu düzenlemenin belge düzeni ve mali verilerin doğruluğu açısından önemli olduğunu söyledi.
586 Sayılı Tebliğ “Geriye Gidiştir”
Ancak 13 Aralık 2025’te yayımlanan 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile gerçek usule geçecek mükelleflerin muhasebe kayıtlarının meslek odaları veya birlikler tarafından tutulmasına ve beyannamelerinin bu odalarca gönderilmesine izin verilmesinin büyük bir hata olduğunu vurguladı.
Evcimen, bu düzenlemenin daha önce atılan olumlu adımların gerisine düşülmesine neden olduğunu belirtti.
“Bu Düzenleme Tehlikeli Bir Emsal Oluşturur”
Her ne kadar düzenlemenin şu aşamada Yozgat’taki esnaf ve meslek mensuplarını doğrudan etkilemediğini belirten Evcimen, ileride daha olumsuz uygulamaların önünü açabilecek nitelikte olduğunu ifade etti. Tebliğin hukuki ve teknik açıdan ciddi belirsizlikler içerdiğini vurguladı.
“Kayıtdışılıkla Mücadeleye Zarar Verir”
Açıklamada, Türkiye’nin ekonomik krizden çıkışında kayıtdışılıkla mücadele ve bütçe disiplini ihtiyacına dikkat çekilerek, bu tebliğin tam tersine kayıtdışılığı teşvik edeceği belirtildi. Evcimen, kamuoyunda yeterince tartışılmadan yürürlüğe sokulan bu düzenlemenin verilen tüm mücadeleleri anlamsızlaştıracağını söyledi.
“Muhasebe ve Beyanname Ayrılamaz”
Muhasebe, finansal raporlama ve beyanname süreçlerinin bir bütün olduğunu vurgulayan Evcimen, bu alanların yalnızca mali müşavirlerin uzmanlık alanı olduğunu ifade etti.
“Hiçbir teknik bilgisi olmayan esnaf odalarına muhasebe yetkisi verilmesi, mükelleflerin Mali İdare karşısında denetimsiz bırakılması anlamına gelir” dedi.
Vergide Eşitlik ve Adalet İlkesine Aykırı
Bu düzenlemenin belirli bir mükellef grubuna ayrıcalık tanıdığını söyleyen Evcimen, bunun vergide eşitlik ve adalet ilkesini zedelediğini, vergi gelirlerinin azalmasına ve muhasebe mesleğinin itibarsızlaştırılmasına yol açacağını belirtti.
“Bütçe Kaynaklarının Azalmasına Neden Olur”
Evcimen, bu tür uygulamaların dolaylı olarak eğitim, sağlık, emekli maaşları ve asgari ücret destekleri için bütçede kaynak bulunamamasına da neden olacağını ifade ederek, Meclis’te 2026 bütçesinin görüşüldüğü bir dönemde yayımlanan tebliği “tam bir garabet” olarak nitelendirdi.
“Meslek Camiası Görmezden Gelinmemeli”
Evcimen, muhasebe meslek mensuplarının tüm mükelleflerin yanında olduğunu belirterek, mali politikalar belirlenirken 135 bin kişilik muhasebe camiasının mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
TÜRMOB ve Odalardan Net Mesaj
Açıklamanın sonunda Evcimen şu ifadeleri kullandı: “TÜRMOB, Odalar ve 135 bin meslek mensubu olarak, vergi sisteminde onarılmaz hasarlar açacak bu düzenlemenin derhal yürürlükten kaldırılmasını talep ediyoruz. Aksi halde her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.”