Çınarer, bu anlamlı günün, sadece bir kutlama değil; aynı zamanda tarihten geleceğe uzanan şuur zincirinin bir halkası olduğunu ifade etti.
Çınarer mesajında, 3 Mayıs’ın Türk gençliği için taşıdığı önemi vurgularken şu ifadeleri kullandı: “Bugün, yüreğimizi kuşatan gurur ve hüznü bir arada yaşıyoruz. 3 Mayıs Türkçüler Günü; Türk milletinin birlik ve beraberliğine adanmışlığın, Türkçülük mefkûresinin ve Türk milliyetçiliğinin ışığını yakan büyük ruhların anısına kutlanırken, aynı zamanda tarihimize kazınan acı hatıraları da tazeliyor. Bu özel gün, Türk gençliğinin mücadele azmini ve milli değerlerine sahip çıkma bilincini temsil etmektedir.”
"Dimdik Ayakta Duran Yiğitler"
Mesajında, 3 Mayıs 1944 olaylarıyla başlayan sürecin Türk milliyetçiliği açısından tarihi bir dönüm noktası olduğuna değinen Çınarer, bu süreçte yaşananların Türk aydınlarının direnişini ve fedakârlığını ortaya koyduğunu belirtti:
“Türk milliyetçiliği, çetin mücadelelerle dolu bir tarih yazmıştır. Gördükleri haksızlıklara ve acımasız muamelelere rağmen dimdik duran mütefekkirlerimiz, Türk milletinin onurunu savunmak adına beden ve ruh sağlıklarını hiçe saymışlardır.”
"Turan İdeali Bizim Yol Haritamızdır"
Türk Ocakları’nın millî bir hafıza ve düşünce kurumu olduğunu vurgulayan Çınarer, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “fikirlerimin babası” dediği Ziya Gökalp’in düşüncesine atıfta bulundu:
“Ziya Gökalp’in ‘Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan… Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan’ sözü, bizlere hem yön hem de sorumluluk yüklemektedir. Türk Ocakları olarak, bu kutlu davanın yılmaz neferleri olmaya devam edeceğiz. Varlığımızı Türk varlığına armağan etmeye hazırız.”
"Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"
Dr. Gökalp Çınarer mesajının sonunda tüm Türk milliyetçilerinin 3 Mayıs Türkçülük Günü’nü kutladı ve dönemin mağdurlarını rahmetle andı:
“Bu vesileyle tüm Türk Milliyetçilerinin 3 Mayıs Türkçülük Günü’nü kutluyor, dönemin mağdurları olan dava büyüklerimizi rahmet ve minnetle anıyor, daha insanî bir medeniyet inşası yolunda başarıya ulaşmamız için Allah’tan niyaz ediyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene!”