Nurdoğdu, kitabında Yozgat’ın tarihine, kültürüne ve toplumsal belleğine ışık tuttuğunu belirterek, eserin Yozgat’ı ve Yozgatlıyı derinlemesine anlamak isteyenler için benzersiz bir kaynak olduğunu söyledi.
Göç Edenlerle Birebir Görüştü
Kitabın yalnızca arşiv taramasıyla değil, kapsamlı saha araştırmaları ve birebir görüşmelerle oluşturulduğunu vurgulayan Nurdoğdu, “Gürcistan, Lübnan ve Balkanlar’a uzanan araştırma yolculuğum boyunca, Yozgat’tan göç edenlerle birebir temas kurarak şehrin dışındaki hafızayı da belgeledim. Bu temaslar, kitaba hem derinlik hem de duygusal bir bağ kazandırdı” dedi.
Google Yetmez, Yola Düşmek Gerek
Kitap yazmanın bilgiyle dolan bir bardağın taşması gibi olduğunu ifade eden Nurdoğdu, “Google’dan bilgi indirmekle kitap yazılmaz. Ben bu kitap için 3 binden fazla kitap okudum. Yozgat’ı gerçekten anlayabilmek için yollara düştüm, sahaya indim. Bu eser, yılların okuma, araştırma ve gözlem birikiminin sonucudur” diye konuştu.
Hasan Aslan Nurdoğdu’nun eseri, Yozgat’ın kültürel ve tarihsel kimliğine duyulan vefanın bir tezahürü olarak raflardaki yerini aldı.