Yozgat’ta bu işi yapan tek usta olduğunu belirten Uyar, Türkiye genelinde ise yalnızca 10-15 usta arasında yer alıyor.
Uyar, mesleğini büyük bir aşkla sürdürdüğünü ve yurdun dört bir yanında gökyüzüne uzanan estetik yapıları inşa etmenin manevi bir huzur verdiğini ifade ediyor.

“Cami ve minareler hassas yapılar, bakım gerekiyor”
Mesleğine dair tecrübelerini paylaşan Uyar, cami ve minarelerin zaman zaman bakıma ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Camilerimizin minareleri çoğunlukla bakımsız. Kırılıp dökülmediği sürece tamirat ihtiyacı duyulmuyor. Araçlarda ve insanlarda olduğu gibi cami ve minarelerin de düzenli bakım ve onarıma ihtiyacı var. Bu yapılar çok hassas. Dikkatli olmamız lazım. Yapılan işler hayır yoluyla cemiyete, ümmete sunuluyor; bu yüzden daha duyarlı olmalıyız” dedi.

“Yozgat’ta tek ben kaldım”
Minare ustalığının inceliklerini vurgulayan Uyar, şunları söyledi: “Minare ustası sadece minareyi yapar, cami ustası camiyi yapar. Her cami ustası minare yapamaz ama çoğu minare ustası cami inşa edebilir. Yozgat’ta anahtar teslim temelden aleme kadar minare yapan tek kişi benim. Türkiye genelinde her il ve ilçede fayansçı, sıvacı veya boyacı bulabilirsiniz; ama minare ustası bulmak çok zor. Mesleğimiz tehlikeli ve sayımız giderek azalıyor. İşimi seviyorum ama eleman bulmakta ciddi sıkıntı yaşıyoruz.”

“İş sıkıntımız yok, ama işçi bulmak zor”
Uyar, iş yoğunluğuna göre çalışmalarını planladığını belirterek, “Sıfırdan 40-50 metre civarındaki bir minareyi yaklaşık 2 ayda tamamlıyoruz. Tadilat ve tamirat işleri ise işçiliğe göre 15-20 gün sürüyor. Normal inşaat ustasının aldığı yevmiyeyi vasıfsız işçime veriyorum. Buna rağmen işçi bulmakta zorlanıyoruz. İşlerimizi randevu sistemiyle yürütüyoruz, işsiz kalmıyoruz, sıkıntımız yok, Mevlaya şükür” diye konuştu.






