Demircilik mesleği, binlerce yıllık tarihiyle insanlık medeniyetinin en kadim zanaatları arasında yer alıyor. Bu geleneği İç Anadolu’nun kalbinde sürdüren 72 yaşındaki Recep Şahbaz, 55 yılı aşkın süredir demiri şekillendiriyor. Oğlu Ahmet Şahbaz ile birlikte çalışan Şahbaz, sadece geçmişin izlerini değil, geleceğin teknolojisini de atölyesine taşıyor.

“İç Anadolu’nun Sayılı Ustalarından Biriyim”
Mesleğin üçüncü kuşak temsilcisi olduğunu belirten Recep Şahbaz, “Bu meslek babamın dayısından kalma. Üçüncü nesil olarak devam ettiriyorum. Şu anda bir çırağım ve oğlum var. Demircilik kolay bir meslek değil; hem beyin hem el aynı anda çalışmalı. Sorgun, Zile, Akdağmadeni gibi çevre ilçelerden müşteriler geliyor. 55 senelik tecrübemle İç Anadolu Bölgesi’nin sayılı ustalarından biri olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

“Gençleri Yetiştirerek Geleceğe Umut Olmak İstiyoruz”
Sanat okullarından gelen öğrencilerle birlikte çalışarak yeni ustalar yetiştirmek istediklerini dile getiren Şahbaz, “Pazartesiden itibaren 3 tornacı çırağımız başlıyor. Hem devlet hem biz destek oluyoruz. Bu meslek hem fiziksel hem ruhsal olarak insanı diri tutar. İnsanı hem mutlu eder hem de üretken kılar” diye konuştu.

“Mesleği Teknolojiyle Buluşturmak İstiyorum”
Metalurji ve Malzeme Mühendisliği eğitimi alan ve demirciliği dördüncü nesil olarak sürdüren Ahmet Şahbaz ise, baba mesleğini teknolojiyle buluşturarak geleceğe taşımak istiyor.

“Babamdan aldığım bayrağı daha ileriye taşımak istiyorum. Eğitimim sayesinde teknolojiyi işimize entegre ederek, daha verimli ve modern üretim teknikleriyle çalışmayı hedefliyoruz. Tarım aletleri tamiri, sıcak demircilik ve torna üzerine çalışıyoruz. Halkın ihtiyaçlarına göre optimize olmuş bir sistemimiz var. Gelecekte teknolojiyi daha çok dahil ederek işimizi büyütmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gelenek ile Gelecek Arasında Bir Köprü
Recep ve Ahmet Şahbaz’ın ortak çabası, sadece bir mesleği yaşatmak değil; aynı zamanda genç nesillere örnek olmak, üretmenin ve zanaatin önemini anlatmak. Atölyelerinde yükselen körük sesi, hem geçmişin yankısı hem de geleceğin umudu olarak Çekerek sokaklarında yankılanmaya devam ediyor.





