Küresel sağlık otoriteleri tarafından yayımlanan son veriler, diyabetin dünya genelinde hızla yayılmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. 2024 itibarıyla yaklaşık 589 milyon olan diyabetli birey sayısının, 2050 yılına kadar 850 milyonu geçeceği tahmin ediliyor. Uzmanlara göre, bu artış enfeksiyon temelli olmasa da halk sağlığı açısından “epidemik düzeyde bir sorun” olarak değerlendiriliyor. Yozgat da bu küresel tablo içinde risk grubundaki iller arasında yer alıyor.
Risk Yüksek: Yozgat İçin Uyarı
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Mercan Çiftçi’ye göre, obezite, düşük fiziksel aktivite ve genetik yatkınlık gibi etkenler Yozgat gibi şehirlerde diyabet riskini artırıyor. Özellikle abdominal yağlanma, şekerli ve işlenmiş gıdaların yoğun tüketimi ile yeterince hareket edilmemesi, insülin direncine ve sonrasında diyabet gelişimine yol açıyor.
Prediyabet olarak bilinen ara evrede olan bireylerin sayısı da oldukça fazla. Bu gruptaki kişilerde henüz tanı konmamış olsa da diyabet gelişme riski yüksek. Uzmanlar, bu bireylerin düzenli sağlık kontrollerinden geçmesini ve yaşam tarzlarında değişiklik yapmasını öneriyor.
Organlara Zarar Veriyor
Uzun vadeli yüksek kan şekeri düzeyleri göz, böbrek, sinir sistemi ve damar yapılarında hasara yol açabiliyor. Yozgat’ta sağlık kuruluşlarında diyabet takibi yapılan hastalarda en sık görülen komplikasyonlar arasında diyabetik nöropati ve böbrek fonksiyon bozuklukları yer alıyor. Ayrıca ayak sağlığı da önemli risk alanlarından biri. Diyabete bağlı dolaşım ve sinir sistemi bozuklukları, enfeksiyon gelişimini kolaylaştırarak amputasyonla sonuçlanan durumlara yol açabiliyor.
Uzmanlar, erken tanının yanı sıra sağlıklı ve dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, ideal kilonun korunması ve rutin kontrollerin aksatılmamasının diyabetin önlenmesinde ve yönetiminde kritik rol oynadığını vurguluyor.