Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, 1873-1875 yılları arasında yaşanan kıtlığın Yozgat tarihindeki en büyük felaket olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Karaca, bu dönemin, 1873 yılındaki aşırı kuraklık ve 1874-1875 yıllarındaki yoğun kar yağışı sonucu meydana gelen soğuk havaların etkisiyle başladığını söyledi. Ekilecek tohumların yenilmesi ve yeni ürünlerin elde edilememesi nedeniyle, hem insanlar hem de hayvanlar yiyecek bulamayıp hayatlarını kaybetti. Yüzbinlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvan telef oldu, on binlerce insan ise yaşamını yitirdi.
"Nüfusun Yüzde 60'ı Hayatını Kaybetti"
Görgü tanıklarının ifadelerini aktaran Prof. Dr. Karaca, bölgedeki nüfusun neredeyse yüzde 60'ının bu felaket nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. "Bir evde 10 kişi yaşıyorsa, bunlardan 6 ya da 7’si yaşamını yitirdi. Kokmaması için cesetler sokağa atılıyordu" diyerek, felaketin boyutlarını gözler önüne serdi.
Osmanlı Devleti Borçlarını Ödeyemedi, Avrupa’nın Tepkisi İle Felaket Derinleşti
Kıtlığın yaralarını sarmaya çalışan Osmanlı Devleti, 6 Ekim 1875'te borçlarını ödeyemediğini açıklayarak yalnızca anapara ödemesi yapabileceğini duyurdu. Bu açıklama sonrası, Avrupa ülkeleri Osmanlı Devleti’ni dışlamaya başladı ve bölgedeki etnik azınlıkları kışkırtarak Osmanlı’ya karşı yeni bir propaganda başlattılar. 1876 baharında başlayan Bulgar ayaklanması ve Türk köylerine yapılan saldırılar, Avrupa’daki kamuoyunu Osmanlı Devleti’ne karşı yönlendirdi. Bu olaylar, Rusya'nın Osmanlı Devleti’ne savaş açmasına neden oldu ve tarihimizde "93 Harbi" olarak bilinen büyük felakete yol açtı.
Kıtlık ve Sonrası: Göç ve Savaşlar
Prof. Dr. Karaca, kıtlık sonrası yaşanan olayların sadece yerel halkı değil, tüm Osmanlı coğrafyasını etkilediğini ifade etti. "Balkanlar'dan milyonlarca insan yerinden yurdundan edildi, on binlerce insan katledildi, binlercesi de İç Anadolu’ya sürgün gönderildi. Bu dönemde 'muhacirlik' kavramı da ortaya çıktı" diyerek, kıtlık ve savaşların büyük bir toplumsal değişime yol açtığını söyledi.
Osmanlı Devleti’nin Çöküşüne Giden Süreç
Prof. Dr. Karaca, kıtlık felaketinin yalnızca bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin karşılaştığı en büyük felaketlerin tetikleyicisi olduğunun altını çizdi. Hem bölgesel hem de toplumsal yaşamı köklü şekilde etkileyen bu felaket, Osmanlı Devleti’nin çöküşüne giden süreçte önemli bir dönüm noktası oldu.