Polat, obezitenin tanısında en sık kullanılan ölçütlerden biri olan Beden Kütle İndeksi (BKİ) hakkında bilgi vererek, "BKİ değeri 25’in üzeri fazla kilolu, 30’un üzeri ise obezite sınırı olarak kabul ediliyor" dedi.
Obezitenin temel nedenlerinin yüksek kalorili ve dengesiz beslenme ile fiziksel aktivite eksikliği olduğunu belirten Polat, bu durumun sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikososyal sorunlara da yol açtığını ifade etti. “Obezite; diyabet, kalp-damar hastalıkları gibi kronik rahatsızlıklara neden olarak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor” diye konuştu.
“Önlem Tedaviden Daha Etkili”
Diyetisyen Öznur Polat, obeziteyle mücadelede önleyici yaklaşımın önemine dikkat çekti. Çocukluk döneminde edinilen yanlış beslenme alışkanlıklarının ilerleyen yaşlarda obezite riskini artırdığını belirten Polat, "Bu nedenle çocuklara erken yaşta sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırılmalı ve düzenli fiziksel aktivite teşvik edilmeli" şeklinde konuştu.
“Kişiye Özel Diyet Programı Şart”
Obezite tedavisinin temel amacının sürdürülebilir kilo kaybı ve yaşam kalitesini artırmak olduğunu belirten Polat, şok diyetlerden ve bilimsel temeli olmayan yöntemlerden uzak durulması gerektiğini vurguladı. “Diyet programları mutlaka bireyin yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu ve yaşam tarzı dikkate alınarak hazırlanmalı” dedi.
Polat, son olarak obeziteyle mücadelede tıbbi beslenme tedavisinin yanı sıra düzenli fiziksel aktivite ve davranış değişikliğinin de büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
