Hutbede, ailenin toplumun temeli olduğu vurgulanarak, aile bireyleri arasında sevgi, saygı ve merhametin önemine dikkat çekildi.
“Aile, ruhun sekinet bulduğu güven yurdudur” ifadeleriyle başlayan hutbede, ailenin iman, ibadet, ahlak ve sevgi gibi değerlerin öğrenildiği bir mektep olduğu belirtildi. Yüce Allah’ın “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir” ayetine atıf yapılarak, ailenin ilahi rahmetin yeryüzündeki bir tecellisi olduğu ifade edildi.
Allah’ın en değerli emaneti
Hutbede, anne-babanın fedakârlık ve şefkatin sembolü, çocukların ise Allah’ın en değerli emaneti olduğu vurgulandı. Ayrıca, dede ve ninelerin “geçmişin mirasını geleceğe taşıyan ulu çınarlar” olarak konumlandırıldığı belirtildi.
Diyanet hutbesinde, günümüz ailelerinin karşı karşıya olduğu tehlikelere de değinilerek, “Sapkın akımlar ve batıl ideolojiler aile yapısını bozmaya çalışmakta, özgürlük bahanesiyle gayr-ı meşru birliktelikler aile olarak sunulmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Dijital mecralarda ve bazı medya içeriklerinde yer alan olumsuz mesajların aile yapısına zarar verdiği uyarısında bulunuldu.
Bu tehditler karşısında çözümün Kur’an-ı Kerim’in rahmet yüklü mesajları ve Peygamber Efendimiz’in örnek ahlakına dönüşte olduğu vurgulandı.
Hutbede ayrıca, Hz. Peygamber’in “En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır” ve “Sizin en hayırlınız, ailesine en hayırlı olandır” hadislerine yer verilerek, ailelerin sade bir şekilde kurulması, sevgi ve saygı üzerine yaşatılması çağrısı yapıldı.
Son olarak hutbe, Kur’an-ı Kerim’de geçen şu dua ile tamamlandı: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi takva sahiplerine öncü eyle!”
