Bugün, Yozgat Sarı Toprak Mezarlığı’ndaki türbesi Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlıyor.
1881 yılında Osmanlı topraklarında yer alan Bağdat’ta dünyaya gelen Şeyh Osman Nuri Hazretleri, hem asker hem de tasavvuf ehli bir ömür sürdü. Babası Muhammed Emin Efendi ve annesi Fehime Hanım’dan dünyaya gelen Hazret, daha çocuk yaşlarda ilim yolculuğuna çıktı. Hem askeri eğitim aldı hem de medrese dersleriyle İslami ilimlerde derinleşti.

Kısa sürede irşad makamına ulaştı
Tasavvuf yolculuğunun ilk durağı, dönemin büyük mürşitlerinden Şeyh Ömer Ziyaeddin Hazretleri’nin dergahı oldu. Burada aldığı manevi terbiye ve kendi gayretiyle kısa sürede irşad makamına ulaştı. Mürşidinin vefatından sonra, onun halefi Şeyh Muhammed Necmeddin Hazretleri’nden feyz almaya devam etti. Bu sayede, hak yolunun yolcularına rehberlik eden bir mürşid-i kamil haline geldi.

Hayatı boyunca hem askerlik mesleğini icra eden hem de tasavvufi hizmetlerde bulunan Şeyh Osman Nuri Hazretleri, emekli olduktan sonra bir süre Malatya’da ikamet etti. Burada da halkın gönlünde taht kurdu. Sohbetleri, keşif ve kerametleriyle tanınan Hazret’e, döneminin insanları tarafından “zamanın Abdulkadir Geylânî’si” lakabı yakıştırıldı.

“Beni Yozgat topraklarına defnediniz”
1943 yılının Aralık ayında Yozgat’a gelen Şeyh Osman Nuri Hazretleri, burada yalnızca 40 gün kalmasına rağmen halkla güçlü bir gönül bağı kurdu. Vefatından hemen önce, “Beni Yozgat topraklarına defnediniz” vasiyetinde bulundu. 23 Ocak 1944 tarihinde vefat eden Hazret, Yozgat Çamlık eteklerindeki Sarı Toprak Mezarlığı’na büyük bir sevgiyle defnedildi.

Bugün Yozgat’taki türbesi, maneviyat arayanların uğrak noktası haline gelmiş durumda. Dua etmek, şifa bulmak ve huzur aramak için Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçiler, Hazret’in türbesinde manevi bir atmosferle karşılaşıyor. Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleri’nin türbesi, adeta bir nur abidesi olarak Yozgat’a ışık tutmaya devam ediyor.






