Kültür-Sanat

Bozok Yaylası’nın Efsane Âşığı: Sürmeli Bey’in Yanık Türküleri Dillerde

Bozok Yaylası’ndan Akdağmadeni’ne uzanan ormanların arasında yankılanan hüzünlü ezgiler, Sürmeli Bey’in adıyla ölümsüzleşti.

Abone Ol

Türkmen yörüğü olan Sürmeli Bey, sürüsünü otlatırken saz ve kavalıyla bozok yaylalarının doğal manzarasında aşkını, üzüntüsünü ve özlemini dile getiren türküleriyle halkın gönlünde taht kurdu.

Sürmeli Bey, Bozok Yaylası’nda yaşayan ve halk arasında sevilen bir Türkmen yörüğüdür. Yanık sesi ve duygulu türküleriyle tanınan Sürmeli Bey, elinde kavalı, sırtında sazı ile yaylada dolaşır, sürüsünü otlatırken melodileriyle doğayı doldururdu. Onun aşkı, Bozok Yaylası’nın güzelliğine yansıyan ahu gözlü, sürmeli kaşlı ve ay yüzlü bir dilbereydi. Ancak sevgilisinin babası, bir Türkmen beyi, kızını bir çobana vermeye yanaşmadı.

Aşkı ve Acısı Türkülere Dönüştü

Sevdiğine kavuşamayan Sürmeli Bey, sürüsünü bırakarak Beşçamlar mevkiinde kendine bir dergâh kurdu. Burada sazıyla dağlara, ağaçlara ve doğaya aşkını anlattı. Yanık türküleri, halk arasında hâlâ kulaktan kulağa dolaşıyor. Onun melodilerinde yalnızlık, sevda ve Bozok Yaylası’nın doğal güzellikleri bir araya geliyor.

Halkın Dilinde Sürmeli Bey

Sürmeli Bey’in türkülerinde geçen dizeler, halk arasında hâlâ söyleniyor:
"Dersini almış da ediyor ezber,
Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler..."

Bu türkülerin öyküsü, onun aşk acısını, doğaya olan bağlılığını ve halkın gönlünde bıraktığı derin izleri anlatıyor. Sürmeli Bey, artık yalnızca bir isim değil, Bozok Yaylası’nın kültürel mirasının yaşayan bir sembolü.

Bozok Yaylası’nda Kültürel Miras

Sürmeli Bey’in hikayesi, yalnızca bir aşk öyküsü değil; aynı zamanda Türk halk müziğinin ve Türkmen kültürünün bir yansımasıdır. Yozgat ve Akdağmadeni arasındaki yaylalarda yaşayan halk, onun türkülerini nesilden nesile aktarıyor. Sazının telleri ve kavalının sesi, Bozok Yaylası’nın sessiz doğasında hâlâ yankılanıyor.