Adıyaman’da depreme yakalanan Hamza, tam 72 saat boyunca enkaz altında kaldı. Göçükten çıkarıldığında yaşama tutunuyordu ama bedel çok ağırdı. Her iki bacağı ve sol kolu ampute edilmişti. Sağ kolu ise ağır hasar almış, felçliydi. Vücudunun pek çok yerinde doku ezilmesi ve yaralar vardı. Ailesini kaybetmiş, bedeni parçalanmıştı. Ama hayatta kalmıştı.
İLK MÜDAHALE ADIYAMAN’DA OLDU!
İlk müdahale Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapıldı. Ancak durumu kritikti. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne helikopterle sevk edildi. Yoğun bakımda 33 gün kaldı. Hem fiziksel hem psikolojik tedavi aldı. Sonrasında ise zorlu bir rehabilitasyon süreci başladı.
“HAMZA’YI GÖRÜNCE NE YAPACAĞIMIZI BİLEMEDİK”
Hamza’nın tedavisini yürüten Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin doktorlarından Prof. Dr. Burcu Yanık, o ilk günü şu sözlerle anlattı:
“Hamza’yı getirip bizim kliniğe yatırdılar. Ebru’yla birbirimize baktık; ‘Biz bu Hamza’ya ne yapacağız?’ dedik. İki bacağını ve bir kolunu kaybetmişti. Diğer kolu da felçliydi. Ama çok uyumlu, çok beyefendi biriydi. Her dediğimizi yaptı. Bir kere bile itiraz ettiğini görmedim.”
HASTANENİN UMUDU OLDU
Hamza’nın yılmadan, her gün çalışarak ilerlediğini anlatan Prof. Dr. Yanık, duygularını şu cümlelerle aktardı:
“Bütün hastane Hamza için çalıştı. Felçli kolu zamanla güçlendi. Şimdi iki bacağında protezleri, felçli kolunda özel bastonuyla hastane koridorlarında yürüyor. Yılmamanın, azmin ve vazgeçmemenin canlı kanıtı oldu.”
FİZİKSEL MÜCADELE KADAR ZİHİNSEL SAVAŞ
Hamza ise en zor olanın fiziksel değil, zihinsel mücadele olduğunu söyledi.
Ailesini kaybetmenin acısı ve bir başkasının yardımı olmadan yaşayamamanın çaresizliğinin zaman zaman sarsıntısını hissettiğini ifade eden Hamzanur; “14 ay boyunca bir başkası tarafından beslenmek zorundaydım. En zor kısmı oydu. Sabahları doktorları, terapistleri görmek bana güç verdi. Onlar beni bırakmadı, ben de kendimi bırakmadım” dedi.
TEK BAŞINA BİR KAHRAMAN DEĞİLDİ
Hamzanur yolculuğunda hiçbir zaman yalnız olmadığını söyledi.
En büyük destekçisinin 19 ay boyunca yanından ayrılmayan arkadaşı Hayrettin Ayaz olduğunu dile getiren Hamzanur Burak Kızıl; “Akrabalarımın çoğunun yapmayacağını o yaptı,” diyerek ona olan minnetini dile getirdi.
HAMZA BUGÜN YÜRÜYOR
Zorlu bir rehabilitasyon sürecinden geçen Hamzanur; “Başlangıçta sadece 30 saniye ayakta kalabiliyordum. Zamanla üç dakikaya çıktı. Şimdi bastonla bir kilometre yürüyebiliyorum. İlk başta tutmak imkânsızdı” dediği sağ eliyle artık bir çay bardağını kaldırabiliyor.
KAHVEYE YÜRÜYEREK GİDİYORUZ
Prof. Dr. Burcu Yanık, sözlerini şu duygusal ifadelerle dile getirdi; “Hamza’yla şimdi kafeteryaya yürüyerek kahve içmeye gidiyoruz. Sapasağlam olmasına rağmen sürekli yorgunluktan şikâyet eden, şükretmeyi bilmeyen insanların aksine biz gülüyoruz, yürüyoruz. Çünkü Hamza, yaşama tutunmanın ne olduğunu hepimize öğretti.”