Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, çağdaş Türkiye'nin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin üzerinden 87 yıl geçti. 10 Kasım 1938 sabahı saat 09.05’te hayata gözlerini yuman Atatürk, aradan geçen yıllara rağmen fikirleri, mücadelesi ve vizyonuyla hem Türkiye'de hem de dünyada saygıyla anılmaya devam ediyor. Askeri dehası, diplomatik yetenekleri ve liderlik vasıfları ile dünya tarihine damga vuran Atatürk, Türk milletini bağımsızlığa taşıyan sürecin önderi oldu.
Millî Mücadele'nin Lideri Olarak Tarih Sahnesine Çıkışı
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü durum karşısında harekete geçen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlattı. Amasya Genelgesi’yle milletin iradesini esas alan yönetim anlayışını ortaya koydu. Erzurum ve Sivas Kongreleriyle halkın örgütlenmesini sağladı, ardından Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni 23 Nisan 1920'de açarak yeni bir yönetim sistemini fiilen kurdu. Bu dönemde kurulan Anadolu Ajansı, mücadelenin sesi olarak kamuoyunu bilgilendirmeye başladı.
Millî Mücadele sürecinde Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi stratejik zaferlere imza atan Mustafa Kemal Paşa, askeri başarılarının yanı sıra siyasi alanda da kararlılıkla ilerledi. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte ilk Cumhurbaşkanı olarak görev aldı. TBMM tarafından kendisine "Gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi. Türkiye’nin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlardaki dönüşümüne öncülük etti.
Cumhuriyet Dönemi Reformları ve Atatürk'ün Kalıcı Mirası
Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilanının ardından halk egemenliğine dayalı bir devlet yapısı kurmak adına kapsamlı reformlar gerçekleştirdi. Eğitim, hukuk, kadın hakları, ekonomi ve tarım alanlarında yapılan düzenlemelerle toplumsal dönüşüm sağlandı. 1934 yılında çıkan kanunla "Atatürk" soyadı verilen Gazi Mustafa Kemal, Türkiye’nin modernleşme sürecinde ekonomik bağımsızlığı da hedefledi. Bu kapsamda Beş Yıllık Sanayi Planı devreye alındı, yeni fabrikalar kuruldu, tarımsal kalkınma desteklendi.
Dış politikada izlediği barışçıl yaklaşım sayesinde Türkiye’nin uluslararası alandaki konumu güçlendirildi. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Sadabat Paktı, Balkan Antantı gibi önemli diplomatik adımlarla Türkiye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü güvence altına alındı. Hatay meselesine verdiği önemle bu bölgenin Türkiye topraklarına katılmasına zemin hazırladı. 57 yıllık yaşamında devlet adamlığı kimliğiyle pek çok ilki hayata geçiren Atatürk, 10 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda hayata veda etti. Naaşı, 1953 yılında Anıtkabir’e nakledilerek ebedi istirahatgâhına yerleştirildi.
Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce mirası, sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti, kurucusunun hedef gösterdiği çağdaşlaşma ve ilerleme yolunda kararlılıkla yürümeyi sürdürüyor. Atatürk’ün "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" sözü, milletin hafızasında ve ortak vicdanında yerini korumaya devam ediyor.