Kızılcahamam ilçesine bağlı Taşlıca Köyü'nde bulunan Gelin Kayası, taşı adını sahip olduğu ilginç hikayeden alıyor. Kayanın görünümü, uzaktan bakıldığında at üzerindeki bir gelini anımsatıyor. Gelin Kayası'nın esrarengiz hikâyesi, asırlar boyunca köylüler arasında aktarılan bir efsaneye dayanıyor.

Kızılcahamam ilçesine bağlı Taşlıca Köyü'nde bulunan Gelin Kayası, taşı adını sahip olduğu ilginç hikayeden alan kaya, uzaktan bakıldığında at üzerindeki bir gelini anımsatıyor. Gelin Kayası'nın esrarengiz hikâyesi, asırlar boyunca köylüler arasında aktarılan bir efsaneye dayanıyor.

Efsaneye göre, çok eski zamanlarda gelin alayı köyün içine doğru ilerlerken gaipten bir ses, davul zurna çalarak ilerleyen alaya 'Çalma!' şeklinde uyarıda bulunuyor. Ancak bu uyarıya rağmen alay yoluna çalarak devam ediyor. Ardından aynı ses üç defa daha tekrarlayarak 'Çalma!' diyor. Davul çalmaya devam ettiği için orada bulunan herkes o an taşa dönüşüyor. Efsaneye göre gelinin cebindeki elma da yere düşerek burada büyüyor. Bu olaydan sonra yöre inancına göre düğünlerde davul çalınmaması geleneği oluşuyor. Bu gelenek asırlarca sürüyor. Hatta efsanenin bu şekilde sürmesi için türbeden gelen bir uyarı olduğuna inanıldığı dilden dile anlatılıyor.

Zengin Kültürel Miras Köylü Tarafından Korunuyor

Gelin Kayası'nın oluşum hikâyesi de coğrafi olarak ilginç bir aşınma sonucu meydana geldiği belirtiliyor. Taş yapısının volkanik andezit olması nedeniyle aşınma sonucu farklı cisimlere benzeyen şekiller ortaya çıktığı biliniyor. Bu görünümler, bölgeyi diğer yerlerden farklı kılan özelliklerden biri olarak öne çıkıyor.

Efsanevi hikâyesi ve doğal oluşumuyla Gelin Kayası, bölgeyi ziyaret edenler için ilginç bir deneyim sunuyor. Gelin Kayası'nın çevresinde bulunan diğer tarihi ve kültürel yerlerle birlikte Taşlıca Köyü, Anadolu'nun zengin kültürünü ve tarihini yansıtan önemli bir nokta olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

Köy halkı hala bu efsaneyi yaşatmakta ve düğünlerde davul çalmama geleneğini devam ettiriyor. Bu  gelenek, bölgenin tarihi ve kültürel dokusunun bir parçası olarak korunmaya devam ediyor.
 

Muhabir: Kadir Görgülü