Burdur'da ekolojik çeşitliliğin bir parçası olarak kızıl geyiklerin doğal yaşamına dönüş yolculuğuna tanıklık ediliyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü, nesli tehlike altında olan kızıl geyikleri koruma altına alarak, doğal yaşam alanlarına geri kazandırmayı hedefleyen bir projeyi başarıyla yürütüyor.
Bu kapsamda, Uludağ Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan kızıl geyik üretme istasyonundan 3 dişi kızıl geyik, Burdur'a nakledilerek doğaya salındı. Nakil, Tarım ve Orman Bakanlığı DKMP Genel Müdürlüğü'nün başlattığı 'Nesli Tehlike Altında Olan Türlerin Tekrar Eski Yaşam Alanlarına Geri Kazandırılması Projesi' çerçevesinde gerçekleştirildi.
Bu projede, yaklaşık bir ay önce de 3 erkek kızıl geyik, Bursa'dan Burdur'a nakledilerek doğaya salındı. Nakil işlemleri, Bursa Şube Müdürlüğü personeli, yaban hayatı uzmanları ve veteriner hekimler tarafından özenle gerçekleştiriliyor.
Kızıl geyiklerin doğaya salınma süreci oldukça titiz bir şekilde planlanmıştır. Geyiklerin yakalama kafesine alınmasından itibaren, sağlık kontrolleri için multi-vitamin, iç-dış parazit ve benzeri tedaviler uygulanıyor. Bu süreçte, geyiklerin yolculuk sırasında herhangi bir sağlık sorunu yaşamaması için gereken tüm önlemler alınıyor. Geyikler, taşıma kafeslerine alındıktan sonra, kontrolleri sürekli olarak yapılıyor ve Burdur'a güvenli bir şekilde ulaştırılıyor.
Nesli tehlike altında olan kızıl geyikler, Türkiye'nin doğal yaşamı için büyük bir öneme sahip. Bu projenin başarısı, doğal yaşamın korunması ve ekosistem dengesinin sağlanması adına büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Geyiklerin doğaya salınmasının ardından, bu hayvanların yaşam alanlarındaki hareketleri, genetik çeşitlilikleri ve popülasyon dinamikleri de yakından takip edilecek.
Uludağ Üniversitesi'nin yerleşkesi içerisinde bulunan kızıl geyik üretme istasyonu, bu projenin en önemli ayaklarından biri olarak gösteriliyor. Üretme istasyonunda doğan geyik yavruları, kontrollü bir ortamda büyütülerek doğaya adapte olmaları sağlanıyor. Bu yavrular, doğaya salındıklarında da sürekli olarak gözlemleniyor.
Kızıl geyiklerin doğaya geri kazandırılması, Türkiye'nin doğa koruma ve biyolojik çeşitlilik alanında attığı önemli adımlardan biri olarak kaydediliyor. Bu projenin, diğer nesli tehlike altında olan hayvan türlerinin korunması ve doğaya geri kazandırılması için de örnek teşkil edeceği düşünülüyor.
Son olarak, doğa koruma çabalarının toplumun tüm kesimlerince desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Her bireyin doğayı koruma adına atacağı adımlar, ekosistemin korunmasına katkıda bulunacak ve gelecek nesillere daha yeşil, daha yaşanabilir bir dünya bırakmamıza yardımcı olacaktır.
