Ancak Atik’in sadece güreşteki başarısıyla değil, Atatürk tarafından soyadı değişikliğiyle de öne çıkan bir yaşam öyküsü var.
Adının Hikayesi
1938'de Türkiye Şampiyonası'na katılan Atik, sahip olduğu çevik hareketlerle dikkat çekti. Öyle ki, şampiyonada onun bu hareketlerini izleyen Mustafa Kemal Atatürk, Atik'e hitaben, “Sen çok atik bir pehlivansın, soyadın da Atik olsun” dedi. Böylece, Celal'in soyadı “Doğan”dan “Atik”e dönüştü.
Avrupa ve Dünya Arenasında Zaferler
Celal Atik, kariyeri boyunca birçok uluslararası turnuvada mücadele etti. 1946'da Stockholm'de düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda serbest stil hafif sıklet kategorisinde şampiyonluğa ulaştı. Ertesi yıl, 1947'de Prag'da Greko-Romen stil hafif sıklet kategorisinde bronz madalya elde etti. Ancak en büyük başarısını 1948 Yaz Olimpiyatları'nda serbest stil hafif sıklet kategorisinde altın madalya kazanarak elde etti. İtalyan Garibaldo Nizzola ve İsveçli Gösta Jönsson-Frändfors'u mağlup eden Atik, olimpiyat şampiyonu oldu.

1950 yılında düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası'nda da başarılarına bir yenisini ekleyerek gümüş madalya kazandı. Ertesi yıl, 1951'de Helsinki'de düzenlenen dünya şampiyonasında ağır sıklette dünya şampiyonu oldu.
Kariyerine Son
Ancak bu parlak kariyer, 1952 Olimpiyat Oyunları öncesi Celal Atik'in Türk güreş federasyonuyla yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle son buldu. Ancak Atik, aktif sporculuk yaşamını sonlandırdıktan sonra da güreşe katkıda bulunmayı sürdürdü. 1955 ile 1979 yılları arasında Millî Takım Baş Antrenörlüğü yaparak, genç nesil güreşçilere bilgi ve deneyimlerini aktardı. Aynı zamanda Uluslararası Güreş Federasyonu (FILA) tarafından baş antrenör olarak atanan Atik, dünyanın dört bir yanından gelen sporculara güreş teknikleri dersleri verdi.
Celal Atik'in Mirası
Celal Atik, 27 Nisan 1979'da Ankara'da hayatını kaybetti. Ancak onun adı, Türkiye'de güreş sporuna katkılarıyla yaşamaya devam ediyor. Öyle ki, İzmir ve Yozgat'ta iki spor salonuna onun adı verilmiştir, bu da onun Türk spor tarihinde ne denli değerli bir yere sahip olduğunun bir göstergesidir.