Karslıoğlu, bu özel günün, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için gündem oluşturma ve kadınların kanuni haklarını hatırlatma amacı taşıdığını vurguladı. Dernek olarak her türlü şiddete karşı olduklarını belirten Karslıoğlu, kadına yönelik şiddetin cinsiyet temelli sistemik bir sorun olduğunu ve toplumdaki erkek egemenliğinin ve kadın-erkek eşitsizliklerinin bir sonucu olduğunu ifade etti.

Toplum bilgilendirilme ve eğitilmeli

Karslıoğlu, şiddetin fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik ve dijital biçimlerde ortaya çıkabildiğini ve kadınların korku, çaresizlik ve güvensizlik içinde yaşamasına yol açtığını belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle ilgili mevcut yasalarının yeterince bilinmediğini ve uygulanmadığını, bu konuda toplumun bilgilendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğini vurguladı. Karslıoğlu, "Uluslararası Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi"nin uygulanmasının önemine dikkat çekerek, sivil toplum örgütlerinin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söyledi.

Şiddet yerine sevgi aşılanmalı

Karslıoğlu, çocuk gelinliği, kadın cinayetleri ve tüm şiddet davranışlarına hoşgörü gösterilmemesi, caydırıcı yasal düzenlemeler yapılması ve yasaların herkese tam olarak uygulanması gerektiğini vurguladı. Türkiye'de kadına şiddetin cezasının, suçun kadına karşı işlenmesi halinde en az iki yıl altı ay olduğunu belirten Karslıoğlu, şiddet mağdurlarının polis veya jandarma karakollarına başvurarak yardım talep edebileceklerini sözlerine ekledi. Son olarak, gençlerin bu konuda bilinçlendirilmesinin önemi üzerinde durarak, şiddet yerine sevgi aşılanmasının gerekliliğini vurguladı.

Muhabir: Haber Merkezi